Covid – 19 Milat mı? 

İsmail Akbıyık
21-07-1977 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdum. Aslen Çankırı-Ilgazlı'yım. İlk ve orta öğrenimimi Bitlis ve Karabük'te liseyi Çankırı -Çerkes'te 19 Mayıs Lisesinde bitirdim. Lisans ve tezli yüksek lisansı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaptım. Meslek yaşamıma Konya ili Kulu ilçesinde öğretmen olarak başladım. Ankara'da çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptım daha sonra Çalışma Bakanlığına bağlı CASGEM başkanlığı yaptım. Şu an Çalışma Genel Müdürlüğünde kariyer uzman olarak görev yapmaktayım. Çeşitli STK larda kuruculuk ve yöneticilik yapmaktayım. İngilizce ,orta düzeyde Almanca ve Osmanlıca bilmekteyim. Evli ve iki çocuk sahibiyim.
30.09.2020
685
A+
A-

Tabiplerin Hükümdarı İbn-i Sina’yı yeniden anlamak

Dünya iki bin on dokuz yılını bitirirken ÇİN  ın Wuhan Eyaletindeki  yabani hayvan pazarında satışa sunulan bir hayvandan ortaya çıktığı söylenen mikroskobik bir virüs haberi ile uyandı.dünya ahalisi aslında bir küresel köy olduğunu unutup bu yaşanan vakanın Çin ın bir bölgesinde ortaya cıkmış bir sağlık problemiymiş gibi baktı.Olayın ciddiyetini İstanbul iktisat fakültesinden prof.Dr.Veysel BOZKURT hoca çok güzel anlatmış BOZKURT hoca  diyor ki dünya küresel bir köy derken insanlar için uluslar arası seyahatler kolaylaşırken  virüslerde bunlardan yararlanıyor ve onlarda seyahat ediyorlardı.insanlar bunu göz ardı etmişlerdi. Gerçektende son yaşananlar bunu anlatmıyor muydu?

Salgın süreci  (Dünya sağlık örgütü belli bir sure sonra buna pandemi diyecekti ) ocak iki bin yirmi ortalarına gelindiğinde virüs İran a sıçramış şubat baslarında da Avrupa da etkisini göstermiştir.

Dünya bir anda ne oluyoruz telasına kapılmıştır.Dünya sağlık örgütünün (WHO) bu virüsü hafife almayın acık lamlarından sonra insanlar için yüzleşme vaktı gelmişti ortada çok ciddi bir sorun vardı.Küresel köy ve harika bilim buna ne kadar hazırlıklıydı ?

Bunlar yaşanırken ülkemizde de mart ayından itibaren vakaların ortaya çıkması ile birlikte bizde bu acımasız ve sinsi virüsün pençesine düşmüştük .Acil tedbirler almaya başlamıştık.

Evet dünya bundan yüz yıl öncesinde yasamış olduğu bir veba salgınından sonra böyle bir çapta salgınla karsılaşmamıştı. Salgınla birlikte olum sayılarının ciddi artış göstermesi geometrik çarpan etkisi dediğimiz bir oranda ölümler zengin ve kalkınmış dediğimiz ülkelerin bir anda sistemlerinin tökezlemesi ne yapacaklarını bilmez halleri acizliğin içinde kıvranmaları gerçekten bir kaos ve krizi ortaya çıkarmıştır.hatırı sayılır düşünce kuruluşları   Covıd -19 sonrası ne olacak sen oryaları yazmaya başladılar. Hz. İsa peygamberin doğumunun milat kabul edildiği bu çağda  Covıd -19 ikinci bir milat olabilir mıydı ciddi ciddi tartışılmaya başlandı bizde burada acizane dört baslıkta ne olur senaryolarına katkıda bulunmak istedik .İlerde bu baslıkları ayrıntılı olarak da yazacağız insaallah

İlk baslığımız EGITIM;  Covıd -19 öncesi  birebir ve grup eğitimleri  seklinde yapılan talim terbiye ile birlikte azda olsa online eğitim sistemleri de kullanılıyordu eğitim literatüründe biz buna uzaktan eğitim adını veriyorduk bu pandemi sureci artık bu teknolojinin geniş çaplı ve geniş bir içerikle sunma zorunluluğu getirdi buda bu teknolojinin zenginleştirilip daha ileri bir seviyede çalışmaların yolunu açabilecektir.

Eğitim üretim ilişkisinin sözde değil pratikte de ne kadar önemli olduğu bu sürecin önemli bir çıktısı olacaktır. Ülkemizde meslek liselerinin ve bilim sanat merkezlerinin temelde ihtiyaç duyulan araç ve gereçlerin üretiminde hızlı ve sonuç  getirici kısa dönemli başarıları bu konunun aslında ne kadar ciddi bir husus olduğunu kamuoyuna tekrar hatırlattı

Diğer bir boyutta eğitimin yaşama dokunan çözüm yönünün geliştirilmesi burada krizi yönetmek bireylerin bu konuda eğitilmeleri bir anda olmazsa olmaza dönüşmüştür bununla ilgili ciddi içeriklerle eğitimlerin yapılacağı ve bu modüllerin oluşturulacağı beklenmelidir.

Eğitimin vazgeçilmez boyutu öğretmenlerin konumlarının yeniden şekillenmiş olacağı evet öğretmen toplumda yeniden  itibarını kazanma ve saygı duyulan bir meslek olma fırsatını yakalayacaktır.

Çalışma hayatı ; covıd -19 süreci çalışma hayatını da yeniden tartışmaya açmıştır.Klasik üretim aşamalarının ve çalışma düzenlerinin yeterli olmadığı bu tür kriz dönemlerinde esnek ve insan hayatını önceleyen, bu arada da üretimin devam ettirileceği bir sistem kurulmasının önü açılmıştır.

Ülkemizde iki bin on iki  yılında dönemin çalışma bakan ve bakan yardımcısının gayretleri ile çıkartılmış olan iş sağlığı ve güvenliği  kanunu ( İSG 6331 sayılı kanun  ) işverenlerin isteksiz tavırları nedeni  ile tam olarak uygulanamamaktaydı. Pandemi  süreci  kısaca İSG dediğimiz alanın ne kadar önemli ve çalışma hayatının sürekliliği acısından elzem olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. İşverenler İSG yi artık önemseyecek ve gereklerini yerine getirecekleri bir gayrete gireceklerdir.

İşletmelerin , uygulanabilir kriz yönetim sistemlerine ihtiyaç duydukları gerçeği  , işletme kriz yönetim sistemi üzerinde çalışmaların yapılması ve bunun üzerine yoğunlaşma ihtiyacını doğuracaktır.

Tarım; Salgın süreci insanların temel ihtiyaçları olarak adlandırdığımız besin kaynaklarının yetiştirilmesi ve  tedarik zincirlerinin kesintisiz oluşumunu da yeniden sorgulamaya açmıştır. İnsanlar eskisinden daha çok vücut dirençlerini artırıcı organik ürünlerle ilgilenmeye başlayacaklardır artık Ülkeler için organik tarım olmazsa olmaz boyut kazanacaktır. Bunun farkına varan Ülkeler yapacakları hamlelerle bu alanda öne çıkacaklar ve tarım sektöründe ciddi söz sahibi olacaklardır.

Ülkelerinin tedarik zincirlerinin sağlamlığının ne kadar önemli olduğu da bu sürecte gözden kaçırılmamalıdır. Bu kriz döneminde tedarik zincirini ve lojistik ağlarını iyi oluşturmuş ülkeler sorun yasamazken diğer ülkeler büyük çıkmazlar içine gırmıslerdır. Bu alanda ciddi yatırımların yapılması ülkelerin gündemine tekrar gelecektir.

 

Maneviyat ; İnsanoğlu fıtratı gereğİ İnanma İhtiyacı hisseder onu yaratan yaratıcı, ademoğlunu o Şekilde kodlamıştır çünkü sosyalizm ve kapitalizm insanları maddi olarak merkeze alan sistemler, Covıd-19  ile birlikte insanları mutsuzluğa iten sistemlere dönüşmüştür.Bu durum  İtalya,İspanya,Hollanda ve ABD  gibi ülkelerde İslam inancının ön plana çıkmasını sağlamıştır.Ezanların okutulması, duaların yapılması ve Müslüman kesimin yardım faaliyetleri, İslam ın insana ne kadar  değer verdiğini oradaki bireylere hissettirmiştir.Hollanda da ayetlerin billboardlara asılması artık Avrupalıların da İslam la şereflenme vaktinin geldiğinin göstergesi değil de nedir ?

Covıd- 19 sürecinden sonra İslam ülkelerine ve Müslümanlara büyük sorumluluklar yüklenmektedir fakat asıl sorun bizler buna ne kadar hazırlık yız ? bu noktada acilen bir eylem planı geliştirilmeli  ve bu tarihi fırsat kaçırılmamalıdır.Rönesans nasıl maddiyata kapı araladıysa Covıd-19 da maneviyata kapı aralayacaktır.hazırlıklı olmalıyız.

Sonuç olarak ; Covıd-19 yeni bir miladın başlangıcımı olacak bunu sürecin sahibi Allah bunu gösterecektir ancak biz her turlu sen orya ya hazır olalım diye acizane bir şeyleri anlatmaya çalıştım

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.