Çalışma Hayatında Tükenmişlik Sendromu

İsmail Akbıyık
21-07-1977 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdum. Aslen Çankırı-Ilgazlı'yım. İlk ve orta öğrenimimi Bitlis ve Karabük'te liseyi Çankırı -Çerkes'te 19 Mayıs Lisesinde bitirdim. Lisans ve tezli yüksek lisansı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaptım. Meslek yaşamıma Konya ili Kulu ilçesinde öğretmen olarak başladım. Ankara'da çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptım daha sonra Çalışma Bakanlığına bağlı CASGEM başkanlığı yaptım. Şu an Çalışma Genel Müdürlüğünde kariyer uzman olarak görev yapmaktayım. Çeşitli STK larda kuruculuk ve yöneticilik yapmaktayım. İngilizce ,orta düzeyde Almanca ve Osmanlıca bilmekteyim. Evli ve iki çocuk sahibiyim.
24.10.2020
597
A+
A-

Doksanlı yıllardı Ankara üniversitesi’nde lisansüstü eğitimimi yaparken çok kıymet verdiğim ve alanında çok başarılı hizmetlere imza atmış danışman hocam bana tükenmişlik sendromu konulu bir ödev vermişti. Bu kavramı ilk duyduğumda çok anlam verememiştim. Günlük hayatta kullandığımız kavram olan tükenmişlik demiştim, ancak araştırdıkça bunun insan için çok şey ifade ettiğini gördüm. O günden beri bu konu ile ilgili çalışmaları takip etmeye başladım.

Bu yazımda tükenmişlik sendromunu ana hatları ile açıklamaya çalışacağım.
Tükenmişlik sendromu; çağımızın engeli, insanların hayatlarını sıkıntıya sokan stresin bir sonucu olarak açıklanmaktadır. Stres; Latince kökenli olup sözlük anlamı zorlanma, gerilim, baskı, güç olarak tanımlanmış, onyedinci yüzyılda felaket, bela, musibet, dert ve keder gibi anlamlari da içermistir. (Baltaş ve Baltaş; 1990 s.292)
Önceleri fizik ve mühendislik bilimlerinde yer verilen sonra tıp, biyoloji, psikoloji ve yönetim bilimine giren stres kavramı ünlü arastirmaci H.Selye (1977) öncü çalışmalarıyla açıklık kazanmış ve çalışma hayatındaki etkileri nedeniyle ilgi odağı haline gelmistir (Torun ;1997 s.43).
H. Selye yaptığı araştırmasında genel uyum belirtisi verdiği süreci üç basamakta oluşturur. Bunlar; Alarm, Direniş, Tükenme basamaklarıdır.

Alarm düzeyindeki kişi bir durumu stres faktörü olarak algılar. Kişi bu uyarımdan kurtulmak ve onunla baş edebilme yollari ile yeniden dengeli bir duruma dönmeye çalışır. Kişi bu dönemde yaşadığı olaylardan ötürü korkuya kapılır. Direnişe geçen birey başarılı olursa genel olarak uyum belirtisi ve direnişle sonuçlandırır, ancak eğer uyaran çok şiddetli ve birey olumsuz etkileri engelleyemeden onunla uzun süre kalırsa tükenme ortaya çıkar, bu da yıkım ve bitkinlikle sonuçlanır. (moorhead ve Griffin 1992)
Stres araştırmacılara göre her zaman zarar verici, kötü kaçınılma durumuda değildir. Terfi etmek, ün kazanmak, evlenmek gibi kişilerin ulaşılır; amaçları gibi durumlar olumlu stres, ölüm, işsiz kalma, mesleğinde aşama kaydedememek, örgüt içi huzursuzluk olumsuz stres olarak belirtilir. Olumlu stresler insani motive ederken, olumsuz stresler insanlarda ruhi ve bedeni açıdan kötü sonuçlar doğurur. Stresin olumlu ve olumsuz türleri bulunduğu gibi insanlar açısından bunlarla başa edebilme becerilerinde de farklılıklar olabilmektedir.

A tipi kişilik olarak adlandırılan sabırsız, aceleci, mükemmeliyetçi, dinlemeyi bilmeyen işkolikler daha çok stres yaşarlar, sağlık sorunlari daha çok olur. Öte taraftan aile, üyeleri ve arkadaşlarla beraber olmanın stresi azalttığı belirlenmiştir (Robbins,1989).
Strese yol açan faktörler aslında ekonomik buhran, durgunluk, siyasal istikrarsızlık, teknolojik değişim, pandemi süreçleri, çevre kirliliği gibi dış ortamlardan; ölüm, hastalık, boşanma işsizlik, maddi sıkıntı, ailevi sorunlar gibi bireysel sorunlardan ve çalışma hayatından da kaynaklanmaktadır.
Yukarıdaki faktörlerin oluşturduğu psikolojik ve bedensel sorunlar bu alanda çalışma yapan bilim adamları tarafından tükenmişlik kavramı altında toplanmıştır.
Bireyin stres yapıcı örgütsel koşullar konusunda tükenmesini isaret eden tükenmişlik olgusu çalışma yaşamınin değişik evrelerinde ortaya çıkabilmektedir, süreklilik arz eden bu olay duygusal tükenme duyarsızlaşma ve kişisel başarı şeklinde çıkabilmektedir.
Duygusal tükenme; enerji eksikliği ve bireyin duygusal kaynaklarınin bittiği hissi ile başlar gerginlik ve engellemiş duygusu yüklü olan birey ertesi gün yeniden işe gitme zorunluluğu onda büyük bir endişe oluşturur (Dougherty,1993).
Duyarsızlaşma; çalışanlarin hizmet verdikleri insanlara birer insan yerine, eşya, nesne gibi davranmalariyla ortaya çıkar, çalışanlar etkileşim halindeki kişilere ve kurumlara mesafeli, umursamaz, alaycı bir tavır takınır. Küçültücü davranma, insanlara katagorize etme, katı kurallara göre iş yapma, başkalarından sürekli kötülük geleceği düşüncesi gibi.
Başarıda düşme; bireylerin kendileriyle değerlendirmelerinin olumsuz bir durum alması. İşinde ilerleme kaydetmediğini hatta gerilediğini düşünen bu kişiler, kendilerini suçlu hisseder ve harcadıkları çabalarin bir işe yaramayacağına inanırlar.
Mesleki rollerle ailedeki rolleri arasında bocalayan ve bu iki alan arasında doyurucu denge kuramayan bireylerde de bu sorunun tükenmişlik yaptığı belirlenmiştir.
Türkiye’de yapılan tükenmişlik araştırmasında sağlık çalışanları, banka yöneticileri, ulaşım alaninda çalışanlar, öğretmenler ve trafik polisleri ile yapılan bir çalışmada; mesleki ortamdaki memnuniyet, iş doyumu, işin önemi, iş-aile çatışması, yalnız kalma isteği, iş yükü, endişe, görev alanlarınin belirsizligi, izin alma, geç kalma, aile yapısı, sosyal destek etkenlerinin tükenmişlik üzerinde etkileri olduğu belirlenmiştir.
Yakın ve sürekli iletişime açık, yakın akraba ilişkisi iyi olan, dost çevresi içinde bulunan hem kişiye güven kazandırıp hayata olumlu yönler kattığı gibi hem de stres yapici bir olayla karşılaştığında bu durumla daha etkili bir bicimde iyi mücadele etmesini sağladığı görülmektedir.
Bu saptama tükenmişlik ve stresle ilgili diğer sorunlarla başa çıkilmasinda, iş dışi ilişkilerinde dikkate alınması gereğini doğurmaktadır. Yöneticilerin çalışanların iş ve aile hayatlarındaki etkileşimler ve bunların yol açtığı sonuçlar hakkında duyarlı olmaları çalışma hayatı açısından önemli kazançlar sağlamaktadır.
Yukarıdaki yazılanlar çalışma hayatına odaklansa da bireysel olarak da değerlendirme yapilabilir.

Kaynakça
1-Baltaş, A Baltas, Z(1990)stresle başa çıkma yolları remzi kitabeviẠnkara
2-Moorhead G. & Griffin (1992) organizitional behaviour ṃanaging people and organizitional.Ḅoston
3-Selye,H.(1977) .Burnout in work organizational. Newyork
4 -Torun,Alev(1997).Endüstri ve Örgüt Psikolojisi. Suna Tevruz Editör Ạnkara
5-Örmen,U, (1993). Tükenmişlik duygusu ve yöneticiler üzerinde bir uygulama yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Marmara. İstanbul.

Başka bir yazımızda buluşmak dileğiyle.

İSMAİL AKBİYİK

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.