Çocukluktan kalan bir tutku Dağlar

24.10.2020
670
A+
A-

Çocukluktan kalan bir tutku Dağlar

Moda deyimle ilk trekkingimi yani doğa yürüyüşümü, derelerin coşkun aktığı bir mevsimde muhtemelen haziran sonları gibiydi;  yaklaşık beş yaşlarımdaydım , babaannemle birlikte 2300 m lerdeki yaylamızdan yola çıkarak, patikalardan dağlara doğru yapmıştık. Kenarından yürüdüğümüz beyaz köpüklü derenin o sesi ve akışı halen kulaklarımda ve zihnimde kazılı bir anı olarak durmakta. Neden bu yürüyüşe çıkmıştık, ne kadar yürüdük sonrası aklıma gelmiyor. Çok yorulmuştum, bir o kadar da keyf almıştım bu geziden ve o günden beri babaannemden bana hatıra kalan bu yürüyüşüme hem yorularak hemde keyf alarak devam ettim. Yok olmaya yüz tutmuş patikalardan, orman yollarından, uçsuz bucaksız vadilerden, gürül gürül akan derelerden geçerek görkemli zirvelerin en uç noktalarına kadar gezip keşfettim. Öyle zaman oldu kiaynı gün Kaçkarların güneyinden çıkıp kuzeyine geçtim, bazen de kuzeyinden çıkıp güneyine geçtim. Dağ güneşinde yandım, sislerinde yolumu kaybettim, sert rüzgarlarında üşüdüm. Terkedilmiş yaylalara raslayınca hüzünlendim. Zirvelerin eteğini süsleyen turkuaz renkli buzul göllerinin yanı başında sabahlayınca huzur ve özgürlüğü ruhuma doldurdum.

Babaannemle başladığım bu serüvenimin bu aşamasında Kaçkarları oluşturan dört büyük dağ silsilesinden Güngörmez dağları, Verçenik, Büyük Kaçkar ve Altıparmak dağları patikalarında ayak izimi ve soluğumu bıraktım,bir çok vadiye uğradım, onlarca zirve gördüm. Bu özgürlük, macera, aksiyon, bilinmezlik ve heyecan dolu gezi, keşif yürüyüş ve zirve tırmanışlarıma göğüs kafesimi dolduran bu nefesim ve bitmeyen tutkum oldukça devam edeceğim. Hayat ne paradan ibarettir, ne maldan ne de makamdan bazen bunlar sadece zaman kaybı ve stres kaynağı iken en nihayetinde elde kalacak olan güzel anılar ayrıca yaşadığımız günlerin mutluluğu ya da yaşayamadıklarımızın üzüntüsü olacaktır. Yine çevreme baktığımda daha önceleri doğa bilinci mangal-piknik tarzını öte geçmeyen bir çok insanında hayatını değiştirdiğimi görüyorum, onlara ilham kaynağı olmakta mutlu ediyor beni. 

1997 de Annapurna’ da çığ altında kalarak hayatını kaybeden dağcı AnatoliBukreyev “Bulutların Üzerinde” adlı kitabında şöyle diyor:” Her zirve farklıdır, her biri farklı bir yaşamdır. En tepe noktaya yaşamak için sahip olmanız gerektiğini düşündüğünüz herşeyden vazgeçmiş olarak ulaşırsınız. Bu boş bakış noktası, kendinizle beraber uygar dünyanın bir parçası olan her ilişkiyi ve her nesneyi farklı bir yönden değerlendirmenizi sağlar. “ Belki de beni de buralara taşıyan AnatoliBukreyev’ in bahsettiği “boş bakış noktası” dır. 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.