Geleceğimiz olan Çocukların Eğitim Hayatları Ve Hayat Eğitimleri

Büyük  cihan İmparatorluğu Osmanlı devletinin tarih sahnesinde asırlar süren hükümranlığının çatırdamasına sebep olarak bir çok neden bulabiliriz ancak bunların hepsinden  fazla etkisi olan en baş neden eğitimdeki  gerilemedir. Osmanlının gerilemesi eğitimdeki gerilemeye paralel bir seyir izlemektedir. Eğitim sayesinde bir cihan İmparatorluğuna dönüşen Osmanlı, yine eğitimdeki gerileme nedeniyle kendi sonuna doğru yol almıştır.

 Şunu rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki eğitimi güçlü ülkeler çağdaşlığı, medeniyeti, özgürlüğü, gelişmişliği, ekonomik refahı  geçmişten günümüze eğitim alanında gösterdikleri çabalar sonucu elde etmişlerdir. Eğitim ordusunun neferleri eğitimciler bütün gayretle, fedakarca  çabalarla ülkemizin en ücra köylerinde, ilçelerinde  gerek en gelişmiş şehir merkezlerinde gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri sonucunda, uluslararası sınavları baz aldığımızda istediğimiz hedefi ıskaladığımızı farkederiz. Sanırım yanılgıya düştüğümüz nokta ve hedeflerimizi gerçekleştiremekteki  önemli eksiklerimizden birisi ;  öğrencilerimizin eğitimdeki başarısını bir testte kaç doğru yaptıklarıyla ölçmemiz ya da yazılılardan aldıkları puanları baz almamızdır. Dört-beş farklı seçenek arasından bir doğru ya da bir yanlışı bulmalarını öğretirken ,hayatta binlerce farklı seçenek ,binlerce doğru, binlerce yanlış olduğunu göz ardı ediyoruz.  Hayat başarısı için aslolan sosyal başarıdır, yine en büyük pay da sosyal başarınındır bu konuda. Buna rağmen bütün umudumuzu akademik başarıya yüklemeye devam ediyoruz.  Buradan şöyle yanlış bir sonuç çıkmasın tabi ki; akademik başarının, test çözmenin, yüksek sınav puanları almanın önemli olmadığı söylemiyorum, önemlidir şüphesiz  ancak tek başına hayat başarısını sağlama noktasında eksik kalır. Eğer test başarısı, yüksek sınav puanları, akademik başarı bu kadar önemli olsa idi, hayatta başarılı diye tanıdığımız, takdir ettiğimiz insanlar hep sınav birincileri olması gerekirdi.  Sosyal yönlerini geliştirmeden, hayatı öğretmeden, olumlu davranışları kazandırmadan sırf belli soruda yapılan doğru miktarını  eğitimde başarı ölçütü olarak kabul edersek eğer, yetiştirdiğimiz geleceğimiz dediğimiz öğrencilerimiz akademik başarıları ve aldıkları puanlarıyla, kazandıkları mesleklerinde çok başarılı olsalar bile topluma açılma, hayatı tanıma, özgüven sahibi olma, kendisini ifade etme kısacası hayat başarısını sağlama noktasında zorlanacaklardır.

Onun için sevgili çocuklar sadece sınavda başarılı olmak şu kadar net yaptım demek ya da hep Türkçe karşılığıyla düzeltmeye çalıştığım ancak çokta başarılı olamadığım söyleminizle “full” yapmak (siz yine tam deyin) tek başına amacınız olmasın, amacınız hayat başarısı olsun. Bu nedenle hayatı tanıyın çocuklar, toplumu, insanları tanıyın, sinemaya  gidin, oyunlar oynayın arkadaşlarınızla, gezilere çıkın, farklı kültürler, insanlar tanıyın, doğayı keşfedin, koşun yemyeşil kırlarda, uçurtmalar uçurun, mavi gökyüzünün tadını çıkarın gönlünüzce.. Şiir yazın, resim çizin, kitap okuyun, müzik dinleyin, bir müzik aleti çalmayı başarın, herhangi bir spor dalında kendiniz geliştirin, hatta yeteneğiniz ölçüsünde tiyatro oyunlarında da yer almaya çalışın, denize gidin, yüzmeyi öğrenin, sadece denize değil, yaylaya da, köyünüze de gidin. Saygıyı, fedakarlığı, yardımseverliği öğrenin, hoşgörüyü öğrenin.. Hayatı öğrenin çocuklar..  Derslerinizi de ihmal etmeyin..

Hayat dolu, sağlıklı , mutlu günler, aydınlık gelecek dilerim..