Milletin Sesi Mehmet Akif

Milletin Sesi Mehmet Akif
İstiklal ve İstikbal mücadelemizin ruhunu dile getiren İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 senesinde dünyaya gelmiş, 27 Aralık 1936’da vefat etmiştir. Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 84. yılında saygı ve rahmetle anıyoruz.
Fakir bir ailede doğan Mehmet Akif, âlim bir zat olan çok sevdiği babasını küçük yaşta kaybetmiştir. Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen hiçbir şeyden yılmayan bu çalışkan genç, bir taraftan okullarını birincilikle bitirirken, birçok spor branşını da başarıyla yapmış; diğer taraftan hatimle namaz kıldıracak kadar kuvvetli bir hafız olabilmiştir.
Hayatını kazanmak için bir taraftan özel dersler verirken, diğer taraftan üç dilden eserler okuyacak kadar bilgisini ilerletmiş; tercümeler yapmış ve binlerce mısra kaleme alarak ölümsüz bir şair olmuştur.
Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım, Gölgeler isimli eserleri medeniyet tasavvurumuz için yol haritası niteliğindedir.
Mehmet Akif, milletiyle hemhal olan, aynı derdi paylaşan değerli bir fikir adamıdır. Mehmet Akif, bu toprakların gül bahçesine dönmesi için ömrünü veren çok değerli bir vatanperverdir.
Mehmet Akif ihtiyacı olmasına rağmen, İstiklal Marşı için teklif edilen ödülü reddedecek kadar da yüce gönüllü bir insandır.
Erdemli bir hayat yaşadı, hayatı eserleri kadar güzeldi. Rehberi Kur’an idi, Peygamberimize (sav) hayrandı.
‘‘İstiklal Şairi Âkif’’ şiirleriyle adeta millî ruhun sesi olurken, Anadolu’nun dört bir köşesinde yaptığı yüzlerce konuşma ise o ruhun yeniden canlanmasını sağlamıştır.
Her satırıyla milli ruha tercüman, milli hissiyat ve özlemlere refakat eden İstiklal Marşı, millet vicdan ve namusunun ortak haykırışıdır.
Bize şöyle sesleniyor Âkif:
“Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.”
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.”
“Adam mısın: ebediyen cihanda hürsün, gez; yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez. Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere; küfür savurma boyun kestiğin semercilere.”
İmanlı, ahlaklı, mesleğini çok iyi yapan, doğruluktan ayrılmayan, haksızlığa karşı çıkan, vatanını ve milletini yüceltmek için gayret eden, Müslümanların birlik ve beraberliği için çalışan bir gençlik yetiştirmek için ömrünü harcadı.
Onun ‘‘Asım’ın Nesli’’ diyerek müjdelediği yeni nesillere düşen, Âkif’in şahsında tecessüm eden medeniyet kodlarımızın peşinden gitmektir.
Bu zamanın Akifleri, Mehmet Akif’i tanıyıp anlayanlar arasından arasından çıkacaktır.
İnançla, cesaretle ve kararlılıkla yazdığı her bir dizesini anlamak, anlatmak ve çevresine aktarmak sorumluluğunu taşıyan dostlarımı tebrik ve takdir ediyorum.
Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, şükranla, hürmetle ve rahmetle yâd ediyorum.
Gönül dostlarıma, bâkî muhabbetlerimle…