Erdemli Davranmak Üzerine

İsmail Akbıyık
21-07-1977 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdum. Aslen Çankırı-Ilgazlı'yım. İlk ve orta öğrenimimi Bitlis ve Karabük'te liseyi Çankırı -Çerkes'te 19 Mayıs Lisesinde bitirdim. Lisans ve tezli yüksek lisansı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaptım. Meslek yaşamıma Konya ili Kulu ilçesinde öğretmen olarak başladım. Ankara'da çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptım daha sonra Çalışma Bakanlığına bağlı CASGEM başkanlığı yaptım. Şu an Çalışma Genel Müdürlüğünde kariyer uzman olarak görev yapmaktayım. Çeşitli STK larda kuruculuk ve yöneticilik yapmaktayım. İngilizce ,orta düzeyde Almanca ve Osmanlıca bilmekteyim. Evli ve iki çocuk sahibiyim.
17.10.2021
894
A+
A-
Erdemli Davranmak Üzerine

Erdemli olmak çokça dile getirdiğimiz ancak çoğumuzun kavramın ne anlama geldiğini tam olarak da idrak edemediği bir degerimizdir.

Erdem; sözlük anlamı olarak ahlaki yetkinlik, terim olarak da iyiye yöneliş, kötüden kaçış ve onun getirmiş olduğu fiziksel sağlamlık olarak tanımlanır.

Tarihin çok derinliklerine inildikçe erdemlilik kavramı filozofların ilgi alanını oluşturmuştur. Aristo’ya göre erdemin ne olduğunu bilmek yetmez, onu yaşamak ya da uygulamak gerekir. Seneca’ya göre de erdemlilik ölçülü olmaktır. Her erdem ölçü üzerine temellenmiş demektir. Epiktetos’a göre ise bilge kişi iyiliğe ve kötülüğü kendinden beklemeyen, başkalarından bekleyen kişidir.

Ortaçağlara gelindiğinde Montesque cesaretsiz mutluluğun, kavgasız da erdemin  olamayacağını belirtmiştir.

Farabi,  erdemleri  ahlaki ve akli olarak iki çeşit tanımlamıştır.

Akli erdemler; hikmet, akıl, akıllı olmak, zeka, anlayış mükemmelliği içerir. Ahlaki erdemler ise iffet, şecaat, cömertlik, adalet gibi arzuyla ilgili kısmı oluşturmaktadır. (Farabi ,2014;s.3)

On sekizinci yüzyıla gelindiğinde Avrupa’da  etik kavramı ortaya çıkmıştır. John Locke, David Hume, Immanuel Kant etik kavramını ön plana çıkarmışlardır.

Mutluluk ve hazzı temel alan filozoflar iyi ve mutlu yaşamanın esasının haz elde etmekte olabileceğini savunurken, erdemi temel alanlar ise nasıl erdemli olunabileceğini açıklamaya çalışmışlardır. Sokrates, Platon, Aristoteles erdemin bilgi ile ortaya koymaya gitmişlerdir. (Felsefe düşünce platformu, Ahmet Meta, 2014).)

İslamiyet’in doğuşu ile birlikte Kuran-ı Kerim on temel erdemden bahsetmiştir. Bunlar sabır, doğruluk, dürüstlük, affedicilik, yardımseverlik, ahde vefa, adalet, barış severlik, basiret ve iffettir.

Buna göre aslında İslam erdemli insan profilini de çizmektedir bu erdemler ile;

1-Yalan söylememek

2- Empati kurmak

3- Farklı görüşlere saygılı olmak

4- Dinlemeyi bilmek

5- Argo ve küfür kullanmamak

6- Teşekkür etmeyi bilmek

7- Farklı görüşlere saygı duymak

8- Özür dilemeyi bilmek

9- Sabırla davranmak

10- Önyargılı olmamak

Günümüzde en çok yara alan değerlerimizdendir erdemlilik… Toplum olarak pragmatist ve pratik bir anlayış kavradığınızdan, kendisi için yararlı olan her şeyi mübah olarak görmekte karşıdakine verdiği zararı veya kaybı önemsememekte ya da bilerek bunu yapabilmekteyiz…

İslam medeniyeti ile birlikte Kur’an içinde yer alan iyiliği emretmek ve kötülükten kaçındırmak farzı en önemli rehberimiz olmalıdır. Onunla sosyal ve bireysel ilişkilerimizi ve davranışlarımızı yönlendirmemiz gerekiyorken, şu an yaşadığımız toplumun içindeki değer yargılarında bunu önemseyen  ya da uygulayan kaç kişi varız?

Ahlak gibi erdemli olmak, erdemli davranmak çocuk yaşta öğretilmeli, çocuklarımıza ve gençlerimize davranış olarak kazandırılmalıdır. Her alanda  erdemli olmanın fazileti ve bizi yücelten bir değer olduğunu vurgulayan çalışmaları başlatmalı ve içinde olmalıyız.

Her şeyin  dijital olduğu ve saniyeler içinde her şeyin tüketildiği bu çağda, inancımız ve medeniyet değerlerimizden olan erdemli olma duruşumuzu kazanmalıyız ve tüm dünyadaki insanlığa da bunu kazandırmak için gayret göstermeliyiz.

Erdemli davranmak; toplumsal ilişkilerimizde, dürüstlüğü, vicdanı, merhameti önceliğimiz haline getirmek demektir. Erdemli davranabilmemiz için bu değerleri çocukluktan itibaren almamız, gençliğimizde de içselleştirmemiz gerekiyor. Bireyler ancak erdemli davranarak diğer değerleri yaşatabilirler.

Erdemli davranmak toplumda sevgiyi yerleştirmeye çalışmak demektir. Bir toplumda sevgi egemen olduğunda, ahlak ve huzur egemen olur. O toplumdaki bireylerin çoğu erdemli davranmanın gerekliliğini yerine getirir.

Erdemli kişiler etraflarına katkı sağlamadıklarında vicdan azabı çekerler. Çünkü onlar toplumu kirden, pislikten arındırma ve insanlığı yaşatma adına kendilerini sorumlu hissederler.

Toplumda bu tür erdemli insanların sayısını artırmak, toplum vicdanını da oluşturmamız demek olur.

Erdemli davranan insanların sayısını artırmamız dileği ile…

                                                 İsmail AKBIYIK

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.