Entropi: Kaos

Mühendisliğin temel konularından olan Termodinamiğin 2. Yasası entropi yasasıdır ve bu yasa en basit ifadelerle “Isı, asla daha soğuk ve düşük enerjili bir bölgeden, daha sıcak yani yüksek enerjili bir bölgeye akamaz. Yani enerji, dışarıdan bir etki olmaksızın, her zaman yüksek enerjiden düşük enerjiye doğru akmak zorundadır.

Üzerinde çok fazla yorum/tartışma olan hatta birbirinin zıddı görüşlerle tanımlanan ve bence kainatı anlamamızı sağlayan etkileyici ve zarif bir kavramdır. Metafizik bir yönünün de olduğunu savunanlardanım ben de.

Entropi her ne kadar teknik alanlarda önemli bir büyüklük olsa da aslında hayatın her yerinde vardır. Evrenin en temel yasasıdır. Evrende her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister. Mesela ofiste masanız kendiliğinden dağılır; bu entropiden dolayıdır. Toplamanız için enerji gerekir. Bir sistem, dışarıdan müdahale olmadan asla daha düzenli hale gelemez. Aktif bakımını yapmadığımız her şeyin zamanla bozulacağını ifade eder. Piller biter, makinalar bozulur, canlılar ölür. Biz insanlar için canlılık, entropiye karşı bir mücadeledir.

Bu kanun; düzensizlikle mücadele etmek için tüm insanları, çevrelerindeki düzenin derecesini artırmak amacıyla her zaman mümkün olduğu kadar büyük mücadeleye teşvik eder. En içteki halkadan başlayarak önce ülken ve sonra tüm insanlık için çalışmaya adeta zorlar. İnsan olarak toplum olarak; büyümek gelişmek istiyorsak bunu istemek yetmez. Entropi bunu yasaklar. Gerçekleştirmek için enerji harcamak gerekir.

Entropiye karşı gelmemizin en önemli olduğu tarihi zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde isterseniz konuyu çok güzel anlatan büyük şair Mehmet Akif’ in dizeleriyle bitirelim:

Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir ?

Onu, en çolpa herifler de, emin ol becerir.

Sade sen gösteriver ‘İşte bu dur kubbe’ diye

İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.

Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhat, o zaman

Bir Süleyman daha lazım yeniden, bir de Sinan…