Kaçış rampası

Fatih Başak
1968 yılında Sungurluda doğdum. İlk, orta ve lise tahsilini Sungurlu’da tamamladıktan sonra 1989 yılında Amasya Eğitim Yüksekokulu’nu tamamlayarak, Batman ili Kozluk ilçesinde sınıf öğretmeni olarak göreve başladım. 1993 yılından 2004 yılına kadar Sungurlu’nun Eşme ve merkez Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra 2004 yılında Boğazkale Merkez İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yaptım. 2008 yılına kadar burada görev yaptıktan sonra Havza ilçesi Millî Eğitim Şube Müdürü olarak atandım. 2010 yılında kadar görevlendirme yoluyla Sungurlu İlçe Millî Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptım. 2010 yılında Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’na Şube Müdürü olarak atandım. 2012-2014 yıllarında Ağrı Milli Eğitim Müdürü, 2014 yılında da Kocaeli Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptım. 2014 – 2019 yıllarında MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı olarak görev yaptım. Halen MEB Millî Eğitim Uzmanı olarak görev yapmaktayım. Evli ve 4 çocuk babasıyım.
19.06.2023
375
A+
A-

Acil kaçış rampası hiç duydunuz ya da gördünüz mü bilmiyorum. Acil Kaçış Rampası, freni patlayan veya fren sistemi işlevsiz hale gelen aracın, belirli yükseklikte mıcır dolu agrega havuzu denilen genellikle eğimli ve belirli bir uzunluktaki rampa veya düz havuza saplanıp durdurulması amacıyla tasarlanmış bir alternatif yoldur.

Birçok ülkede olduğu üzere ülkemizde de konumun topoğrafik yapısına göre çeşitli acil kaçış rampaları yapılmıştır. Bu rampalar sayesinde birçok kazanın önüne geçilmiş hatta çok sayıda hayatlar kurtarmıştır.

Freni patlamış bir aracın sürücü olarak şoför açısından kaçış rampasına sığınmak hem kendisinin hem de başkalarının hayatını tehlikeye atmaktan kurtarır. Kaçış rampaları sizi kurtarırken olabilecek diğer kazaların da önüne geçmeyi amaçlamaktadır.

İnsanların da böyle kaçış rampalarına ihtiyacı olduğunu düşünürüm. Dertler, hastalıklar, vefasızlıklar, ekonomik şartlar, geçimsizlik, aile içi ve dışı kavgalar insanların deyim yerindeyse frenlerinin bozulmasına, balatalarının bitmesine sebep olur.

Bazen balataları yenilemek, fren sistemlerimizi kontrol etmek kaçış rampalarına sığınmak gibidir. Dertlerden uzak kalmaktan öte kendimizi uzak tutmayı becerebilmek, çoğu zaman sosyal medyadan uzak kalabilmek, ekonomik sıkıntıların geçebileceğini düşünmek, insanları sevmek, hayvanları sevmek her biri ayrı bir kaçış rampası gibidir.

Bir süreliğine de olsa dağlarda, yaylalarda kalmak, deniz kenarında yakamozları izlemek, bir akarsu kenarında suyun şırıltısına kendini kaptırmak da kaçış rampasına girmek gibidir.

Kaçış rampaların bir diğer özelliği zemine yerleştirilen maddenin diğer yolların zemininden farklı oluşudur. Güvenlik çıkışı niteliğine sahip olduğu için ve hızı azaltmak amacıyla tasarlanmasından dolayı, mıcır ve çakıl gibi sürtünmeyi artırıcı ve hızı azaltıcı etkiye sahip malzemeler ile doldurulmuştur.

İnsanların da bu anlamda öfkesini, kızgınlığını, şiddetini azaltacak dostlara ihtiyacı vardır. Onu frenleyecek, ona Hakk’ı ve sabrı tavsiye edecek, sıkıştığı zaman yanına sığınabileceği kaçış rampalarına ihtiyacı vardır. Bu çoğu zaman başta ailesidir, dostlarıdır. Bazen bir kitaptır, bazen bir hediyedir. Çoğu zaman en yakınızdakilerden başlayarak “Seni seviyorum” diyebilmektir.

Hafif tonajlı araçlar için kaçış rampalarına ihtiyaç yoktur. Onların yükü hafif olduğu için asgari frenlerle istedikleri yerde durabilirler. Tıpkı dertsiz, tasasız insanlar gibi. Kimin öldüğünün ya da kimlerin zulüm altında yaşadığının ya da kimlere haksızlık yapıldığının umurunda olmayan insanlar gibi.

Kaçış rampalarını ağır tonajlı araçlar kullanır. Çünkü onların yükü ağırdır. Her zaman frene basamazlar. Özellikle eğimi çok olan yollarda freni çok sık kullanmamaya dikkat ederler. Sürekli frene bastıkları zaman bilirler ki balatalar yıpranacak ve bir süre sonra frenler tutmayacaktır. Frenler tutmadığı zaman kendisine zarar vermekten çok daha öte başkalarına daha fazla zarar vereceklerini de bilirler.

Tıpkı davası, ideolojisi, derdi olan insanlar gibi. Onlar kendilerinden daha fazla ailesini, dostlarını ve ülkesini düşünür. Onların derdi de ağırdır.

Kaçış rampalarının bir özelliği de bir mesafeden sonra yol biter. Oraya kadar durdunuz durdunuz, sonrası daha tehlikeli olacaktır. Kendinizi ona göre ayarlamanız gerekir. Kaçış rampası bittikten sonra balatalarınızı soğuttuktan sonra tekrar yola dönmek zorundasınızdır. Bilirsiniz ki gerçek yola dönmekten başka çareniz yoktur.

İnsanoğlu da böyledir. Hep kaçış rampasında yola gidemezsiniz. Hayat devam ediyordur ve siz de o hayatın içerisinde bir rol oynamak zorundasınızdır. Bu rolün senaryosunu da siz yazacaksınız. Ya kaçış rampası bittiği halde frene basmayıp uçurumdan aşağı yuvarlanacaksınız ya da sizler de ağır tonajlı araçlar gibi balatalarınızı soğutup yaşamak zorunda olduğunuz gerçek yola gireceksiniz.

Zemini bozuk olsa da kaçış rampaları hayat kurtarmaktan öte hayata devam etmenize vesile olur. Gerçek hayatta öyle değil midir? Dertler, kavgalar, acılar zor olsa da hayatı daha iyi tanımanıza ve hayata daha çok sarılmanıza sebep olmaktadır.

İnsanın bazen kaçış rampalarına girmesinde fayda vardır ama insanoğlu unutmaması gereken şey:

Kaçış rampaları sadece o an sizi kurtarır oysa hayat devam ediyordur ve siz gerçek yola eninde sonunda girmek zorundasınızdır. Kaçamazsınız.

Sevgiyle kalın, sevgide kalın…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.