KIRILMADIK

Harun Doğukan
1984’te Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 2002-2006 yılları arasın Ankara Gazi üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünü okudu. Yüksek lisansını Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesinde tamamladı. Çeşitli illerde Türkçe öğretmenliği yaptı. Şu an Kahramanmaraş’ta Okul Müdürü olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
14.06.2023
448
A+
A-

Bülbülün davası hep güllerinen
Senin şirin dilin yad ellerinen
Çık salın sevdiğim engellerinen
Görünme gözüme lazım değilsin

Çıktık derviş Yunus gibi yollara. Heybemizde ne dosdoğru odunumuz var ne de duamızla önümüze gelecek yemeğimiz. Dağ çayını katık edip bir tutam efkardır tüm gösterimiz. Bilen efkarı görmeden de bilir, bilmeyenin ayinesi saf değildir zaten.

Mihnet etmeyiz ademoğluna; öyle ezilecek utanılacak bir cürmümüz de yoktur baş eğeceğimiz. Tatlıdır o yüzden azığımız, gönlümüzde sevdiğimizden başka ağırlık yoktur. Kalp ritmine yakıt olan sevdiceğin heceleri; onu da yük bilmeyiz zaten.

“Bir insanı sevmekle başlar her şey” demiş ya şair. Sevilende bir şey başlamaz mı? Dünya yüklü anlamları nasıl kaldırır ki sevgili? El cevap: Kaldıramaz, kaldırmaz da. Kendinden bilir tüm yürek nağmelerini, beğenir kendini. Kendi merhametinden zanneder, bir gülüşüne sığdırır bütün sebepleri. Öyle bir hale gelir ki kendini güneşin kavurucu sıcağından koruyan daldan rahatsız olur, akrepten koruyan telden, kadife yapraklarını koruyan dikenden. Halbuki kurumuştur dal onu koruma pahasına, tel paslanmış, diken solmuştur. Üzülmüyoruz!

Düştük Mecnun gibi çöllere. Ne incecikten bir kar yağar başımıza ne de bir Elif’imiz vardır. Önümüzde Leyla’nın köyünden uyuz bir köpek. Leyla’nın köyünü anlayana sözümüz yok, uyuz ite takılan bizden değildir zaten.

Kazmamız beller çölün kalbini, vurdukça vururuz. Heybemizde Leyla. Gül dermek değildir gayemiz gülistandan; bağ-ı bostanda gözümüz yoktur. Biz vurdukça uçuşan tozları yollarız uzak bahçelere. O yüzdendir ki başkasının bağında açar güllerimiz, eloğlu devşirir bağbozumunda lezzetleri. Olsun gül yetişir ya o diyarlarda, baharı yolladık ya bin bir baharlı yüreğimizden. “Lâ Tehaf!… İnnellâhe me’anâ…” “Korkma!… Allah bizimledir…” Korkmuyoruz!

Çıktık Nesimi gibi gökyüzüne. Ne biz seyrederiz alemi, ne de biz alemin umurundayız. Karşımızda Allah aşkından bihaber bir tabur zühhad, heybemizde En-el Hakk! Kul seven bilir  Allah’In yar olduğunu, bilmeyen cennet için kılıyordur namazı zaten.

Hu hu’larla bulutlar ekeriz maviliklere. Hoh’layarak karları eritiriz. Büyüttüğümüz hiçbir başağı görmeyiz, hangi ağacadır bilmeyiz gebe bulutların gönderdiği pak suların. Ne harmanda gözümüz vardır ne de ırgatın katıklı aşında. Sonsuzdan geldik sonsuzluğa talibiz, deriz. Sevgili arada bir bakıp gökyüzüne alır ya feyzini o yeter bize. Karanlıklarda başka gözlerde kaybolur, kıramadığı tek varlık başkalarıdır, yağmurumuza şemsiye tutar diye; Kırılmıyoruz!

Bülbül ah eyleyip kanlar ağladı
     Çeşmim yaşı sel sel oldu çağladı
Ölüm geldi dört yanımı bağladı
Kılma cenazemi lazım değilsin

ETİKETLER: , , , ,
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.