Her Adım Senin Işığınla Öğretmenim

Harun Doğukan
1984’te Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 2002-2006 yılları arasın Ankara Gazi üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünü okudu. Yüksek lisansını Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesinde tamamladı. Çeşitli illerde Türkçe öğretmenliği yaptı. Şu an Kahramanmaraş’ta Okul Müdürü olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
24.11.2022
372
A+
A-

 “Okuyacaksınız, okutacaksınız; kürsüde, minberde, mektepte ve üniversitede. İlmin en büyük ibadet olduğunu halka öğreteceksiniz” demişti Nurettin Topçu. Kandil gibi için için yanıp yolları aydınlatan yiğitler türedi öğretmenim. Dünyanın dönmesi için yakıt olan, mevsim geçişlerini omuzlayan, güneşi sözcükleriyle parlatan, buzdağlarını ılık nefesleriyle eriten yiğitler.

Toprak utanmadı, tohum utanmadı, bulut utanmadı. Yediler kırk oldu, kırklar yetmiş. Yetmişler sonsuz… Başakları sardı fezayı, sarmaşıkları her pencere kıyama durdu. Kırıldılar, üzüldüler ama göklerden gelen emir gereği ümitlerini kesmediler. Kalp çökmesini dinden dönmeyle birdi onlar için. Hem niçin ümit keseceklerdi ki? Gökkubbe  mi çöktü, yıldızlar mı yağdı; niçin? Akif’in deyimiyle bir ocak tüttüğü sürece umutsuzluk ahmaklıktan başka bir şey değildi.

Bugün senin günün öğretmenim. Aslında seni hatırlıyoruz demek için icat edilen bir gün. Oysa benim her günüm seninle geçiyor. Yolda yürürken, oğlumu severken, yemeği ölçüsünü ayarlarken, uyurken ve hep uyanıkken..

Attığın eğitim tohumları başak başak çoğaldı yüreğimde. Yeri geldim kızdım sana, bazen küstüm, bazen de darıldım. İğne yaparken doktora da kızıyorum ben, ciddiye alma sen.

Yolu açan da kapatan da Allah’tır diye öğrettin sen bana. Göz görmezse yol açık da olsa kırmızı halılar da döşeli olsa senin rehberliğin olmazsa ben o yolda yürüyemem öğretmenim. Senin ışığında yürüdüğüm yolda bugün ben de senin gibi öğretmen oldum. Senin gibi derken meslek anlamında senin gibi. gölgen olamam biliyorum. Çünkü bu Sümeyye annelerden doğan çocuklara ancak senin gibi koca yürekli bir öğretmen olursam senin gibi olurum ancak.

Biliyor musun öğretmenim; dün ödev kontrolü yaparken Arda’nın ödev yapmadığını gördüm. Hoş, ilk vukuatı da değildi Arda’nın. Sigara daiçiyordu, kavgalara karşıyordu. Hatta mahalleden arkadaşlarıyla sınıf basmışlığı bile var. Öğretmenim sen olmasan anında zayıf notunu verirdim ama şükür ki rehberim sensin. Dünden haber verip bugün çaylarını içmeye gittim ailenin durumunu görmek için. Villa gibi bir eve götürdü Arda beni. Babası çalıştığı için annesi ve ablası karşıladı bizi. İnanılmaz donanımlı bir anneydi. Fikirleri o kadar güzeldi ki not defteriyle gelmediğime hayıflandım. Ancak arada sırada hatta sık sık telefona bakıyor; bazen yüzü değişiyor, bazense gülümsüyordu. Sonradan kendisi açıkladı tabi, Youtube diye bir video sitesi var öğretmenim, oradan kanal açmış kendisine. Çocuk eğitimiyle ilgili videolar atıyormuş oraya. İzleyen veya takip eden çok olursa para da kazanıyormuş hatta. Hele bir de taktak mı dedi tiktok mu dedi anlamadım da oraya da videolar atıyormuş. Neyse ben de birkaç kelam ettim yani ediyormuş gibi yaptım çıkmak zorunda kaldım. Çıkarken yüzü asıktı; hayır hayır misafirlik adabını bilirim öğretmenim, ondan değil. Takipçi sayısından oldu herhalde.

Eve nasıl gittiğimi o gün nasıl yattığımı nasıl kalktığımı hatırlamıyorum öğretmenim. Ben şimdi ne yapacaktım? Sen cahile nasıl öğreteceğimi öğrettin bana. Ben bilmediğini bilmeyen asıl cahillere neyi nasıl öğretecektim şimdi?

Bilmeyene öğretmek kolay, gassala teslim olmuş gibi bırakıyorlar sana kendini. Günde kırk defa “Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım bekleriz” deyip de oğluna kapı kapı torpil arayan muhafazakara ne anlatayım öğretmenim? Nietzsche’nin Tanrı Öldü kitabını neredeyse ezbere bilen;  ama paraya, şöhrete, gösterişe Tanrı gibi tapan aykırı görüşlüye ben ne anlatacağım?

Artık herkes her şeyi biliyor öğretmenim, çoğu genel kültürde beni bile düzeltiyor öğrencilerim. Keratalar çoğu zaman akıllı tahtayı kullanırken bana kolay yolunu gösteriyorlar, hatta bakıcılarının ailesinden kaç para aldıklarına kadar biliyorlar.

İyi matematik biliyorlar, ancak bir günde ne yapacaklarını ne zaman yapacaklarını hesaplayamıyorlar. Türkçe dersleri çok iyi ama Türkçe konuşamıyorlar, babalarından ya da huzurevinde olan dedelerinden bir masal dinlememişler. İngilizceden hep tam soru yapıyorlar, çünkü anasınıfından (!) bu yana kendi dillerini öğrenmeden İngilizce dersi almışlar ama hayallerini İngilizce anlatamıyorlar. Coğrafya dersinden yağmurun ne zaman yağacağını az çok tahmin ediyorlar ama yağmurla rahmet arasında bir bağlantı kuramıyorlar.

Çocuklar her şeyi biliyor öğretmenim, aileler daha çok biliyor. Veli toplantısına geldikleri zaman bize konuşmaya fırsat bırakmıyorlar; eğitimden, çocuk psikolojisinden taa Frued’tan telmihler yaparak bize altın gibi bilgiler veriyorlar. Çocuklarını çok iyi eğittiklerini, güzel ahlakı çok iyi öğrettiklerini her ne olursa olsun çocuklarının asla yalan söylemediğini anlatıyorlar bize.

Çocuklar çok iyi öğretmenim, aileler daha da iyi. Biz kime neyi öğreteceğiz ya da kimden neyi öğreneceğiz bilemedim.

Ruhuna tekrardan Fatihalar gönderiyorum öğretmenim, hediyemi kabul et. Öptüğüm toprağını ellerin kabul et ne olur, seni emanetin asıl sahibine emanet ediyorum.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
14 Haziran 2023
9 Aralık 2022
15 Temmuz 2022
22 Aralık 2022
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.