Değişim Öncüsü (Ajanı) Eğitim Liderleri

Ayhan Öztürk
Aslen Gaziantepli olan Dr. Ayhan Öztürk, Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Devlet bursu ile gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin Arkansas Üniversitesinde, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında doktora derecesini aldı. Ankara’nın Beypazarı ve Altındağ ilçelerinde sınıf öğretmeni ve okul idarecisi olarak çalıştıktan sonra, yurtdışı eğitimini takiben MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda Milli Eğitim Uzmanı olarak görev yapmaya başladı. Profesyonel düzeyde İngilizce bilen yazar, evli ve 2 çocuk babasıdır.
16.07.2023
607
A+
A-

Hesap verilebilirlik, sorumluluk, izleme ve değerlendirme kavramlarının eğitim sistemlerinin odak noktası olmaya başladığı 90’lı yıllardan itibaren eğitim liderlerinden esas beklenti kurumlarındaki idari görevleri yerine getirmekten ziyade değişime öncülük etmeleri ve reformları uygulamaları yönünde değişmeye başlamıştır. Eğitim sistemlerine yansıyan gelişmelerin ve yeni önceliklerin uygulamasından en öncelikle sorumlu kişiler okul liderleridir. Değişim sürecine ve bu sürecin yönetimi ile alakalı doğru bilgiye ve anlayışa sahip olmayan okul liderleri eğitim alanında gerçekleştirilmek istenen birçok reformun istendik bir şekilde okul ve sınıf ortamına yansımasına engel olabilmektedir. Bir diğer ifadeyle, değişim süreci konusundaki bilgi ve anlayış eksikliği eğitim alanında hayata geçirilmek istenen güncel uygulamaların başarısızlığa uğramasına sebep olan önemli faktörlerden biri olarak gösterilebilir.

Değişim öncüsü (ajanı) ifadesiyle kastedilen; kapsamlı ve derinlemesine düşünme becerisine sahip, değişim çabalarını fark edebilen, uyarlayabilen ve yönetebilen, içerisinde bulunduğu organizasyonu etkili insan kaynağı yönetimi, ihtiyaçlar ve beklentiler rehberliğinde dönüştürebilen kişilerdir. Değişim kavramı ise mevcut amaçlara ulaşma sürecindeki uygulamaları geliştirmeye yönelik kasıtlı çabalar veya yeniden tayin edilmiş amaçlara ulaşmada uygulanacak güncel politikalar ve adımlar olarak tanımlanabilir. Eğitim kurumları özelinde değişim öncülerini dikkate aldığımızda özellikle kurumsal seviyede gerçekleştirilmek istenen eğitimsel reformların (değişim) etkili bir şekilde uygulanması ve sürdürülebilir hale getirilmesi konularında okul liderleri ön plana çıkmaktadır. Aslında bu alandaki önemli çalışmalar okul liderlerinin değişim süreçlerindeki çok yönlü ve çok faktörlü etkilerine işaret etmektedir. Kaliteli bir eğitim öğretim ortamının tesisi, başarı temelli okul kültürünün inşası ve öğretmenlerin kurumlarına olan bağlılıklarının artırılması bu etki alanlarından bazılarıdır. Bir okulun tüm yönleriyle öğrenci ve öğretmen başarısına olan etkisini göz önüne aldığımızda değişim öncüsü ve uygulayıcısı olarak okul liderlerinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Okul liderleri eğitim alanında gerçekleştirilmek istenen reformların kurumlarına yansımasında kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle okul liderlerinin değişim sürecini ve değişim öncüsü olmalarının kendilerine getirdiği sorumlulukları iyi kavraması gerekmektedir. İlgili literatür incelendiğinde, etkili bir değişim sürecinin temel olarak şu adımları içermesi gerektiği anlaşılmaktadır: Ortak bir vizyonun geliştirilmesi; kaynakların planlanması ve tedarik edilmesi; mesleki/profesyonel eğitime ağırlık verilmesi; sürecin izleme ve değerlendirilmesi; rehberlik ve geri dönüt mekanizmasının kurulması ve değişimi destekleyecek bir kurum ikliminin tesisi. Günümüzde, diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanındaki değişimlerin artan hızı ve kompleks yapısı dikkate alındığında, değişim öncüsü olarak okul liderlerinin bu sürecin detaylarına hâkim olmasının ne kadar kritik olduğu görülecektir. Nitekim bu süreç boyunca okul yöneticilerinden belki de en önemli beklenti kurumlarında değişimi anlayabilecek ve uygulayabilecek bir takım oluşturmaları ve onlara nitelikli bir liderlik sunmalarıdır. Kastedilen bu liderlik yaklaşımı, ortak anlayışa sahip kurumsal bir vizyon oluşturmak, değişim öncüsü olarak muhataplarına rol model olmak ve başarının ödüllendirildiği bir okul iklimi oluşturmak gibi önemli sorumlulukları bünyesinde barındırmaktadır. Bu okul iklimi içerisinde okul liderleri geleneksel rollerinin (personelin okulda olmasını sağlamak, eğitim öğretim materyallerinin hazır olduğundan emin olmak ve okul güvenliğini tesis etmek gibi) ötesinde okulun sürekli ve artan bir ivmeyle gelişimini destekleyen stratejik bir düşünür pozisyonundadır. Diğer taraftan bahsi geçen bu okul ortamında yöneticiler değişime liderlik eden, iletişim ve ilişki mekanizmasını tüm paydaşlar arasında etkili bir şekilde kullanan bir iletişim uzmanı rolündedir.

Değişim temasını konu edinen çalışmaların dikkat çektiği önemli noktalardan biri de değişim sürecine bireysel seviyede verilen önemdir. Burada kastedilen, değişimle sonuçlanması beklenen herhangi önemli bir girişimin bireysel düzeyde bu girişimi başarılı bir şekilde yürütebilme ve içselleştirme becerisine sahip uygulayıcılara olan ihtiyacıdır. Dolayısıyla değişimin var olan sistemde veya etraftaki kişilerde başlamasından ziyade öncelikle bireyin kendisinde başladığı ifade edebilir. Bu nedenle eğitim kurumlarında değişimin öncüsü olmasını beklediğimiz okul liderlerinin değişim sürecini verimli bir şekilde yönetebilmesi için öncelikle kendilerinin bu değişime inanması ve değişim sürecinin sonuçlarını görebilmesi gerekmektedir. Bunun içinse okul liderleri sosyal, kültürel ve toplumsal normları, tutum ve davranışları dikkate alarak değişimin gerçekleşebileceği uygun bir okul ortamı oluşturmalıdır. Sözü edilen bu ortamın sağlıklı bir şekilde hayat bulabilmesi için okul liderlerinin açık bir iletişim sürecini işletmeleri, kurumun tüm paydaşlarını sürece etkin bir şekilde dahil etmeleri ve örnek “kişi” olmaları gerekmektedir.

Değişim için gerekli olan ideal okul ikliminin inşasında okul liderlerinin özellikle faydalanması gereken kişiler şüphesiz öğretmenlerdir. Bu nedenle okul liderleri eğitimsel reformların kurumlarına yansımasında öğretmenleri aktif olarak sürece dahil etmelidir. Öğretmenlerin liderlik becerilerini ortaya çıkarmalarına fırsat vermek bu süreçte onların etkili ve aktif olmalarına katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan profesyonel öğrenme topluluklarının oluşturulması ve öğretmenlerin mesleki gelişimine destek sağlanması değişim sürecinde öğretmenleri daha etkili kılacaktır. Böylelikle amaçlanan değişim sonuçları itibariyle daha etkili ve sürekli olabilecektir.

Okul liderlerinin değişim süreci içerisinde karşılaştıkları direnç ve direniş (direnişten kasıt, girişimi etkileme, talebi engelleme veya uymama ya da kötü bir iş yapma yollarını bulma çabasıdır) noktalarının temelinde yatan gerekçeler konusunda alan uzmanlarının bazı tespitleri söz konusudur.  (1) Güven eksikliği; kişiler değişimin arkasında planlananın dışında amaçlar ve sonuçlar olduğunu düşündüklerinde bu sürece liderlik eden kişilere güvenmede sorun yaşarlar. Bu duruma engel olmanın en etkili yollarından biri değişim sürecinin ilk aşamalarından itibaren ilgili kişileri bu sürece aktif olarak dahil etmektir. (2) Kişiler bazı durumlarda değişimin gereksiz olduğuna inanırlar. Değişime ihtiyaç olduğuna dair net bir kanıt olmadığı zamanlarda ise ortaya çıkan direnç daha yüksek olabilmektedir. Değişime neden ihtiyaç duyulduğu, muhtemel beklentiler ve sonuçlar konusunda ilgililer açık bir şekilde bilgilendirildiğinde bu direncin azalması muhtemeldir. (3) Değişim ihtiyacı kişiler tarafından kabul edilse bile, önerilen değişikliğin işe yaramayacağı gerekçesiyle buna karşı direniş gösterilebilir. İlk maddede önerilen, değişim sürecine tüm paydaşların ilk adımdan itibaren dahil edilmesi bu alanda ortaya çıkabilecek direnci kırabilir. (4) Önerilen değişiklik, etkilenenlerin iş güvenliğini tehdit ediyorsa, muhtemelen direnç ortaya çıkacaktır. Burada iş güvenliğinin tehdit edilmesinden kasıt, değişimle birlikte mevcut becerilerin ve belirli pozisyonların gereksiz hale gelmesi ve bazı kişilerin işlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalmasıdır. Kurum personelinin değişime hazır hale gelmesi konusunda profesyonel ve mesleki eğitim alması bu soruna çözüm olabilir. Bahsedilen tüm bu direnç noktaları ile başa çıkmak için okul liderlerinin değişime karşı çıkanlarla iletişim kurması ve onlara değişim konusundaki memnuniyetsizlikleri hakkında açıkça konuşma şansı vermesi gerekmektedir. Böylelikle okul liderleri muhataplarının muhalefetlerinin temeline inebilir; bilgileri netleştirebilir ve değişim sürecinin nasıl uygulanacağına dair doğru geri bildirim sağlayabilir.

Değişim yapısı itibariyle anlaşılabilir, net ve uygulanabilir; sonuçlarıyla itibariyle beklenti ve ihtiyaçlara cevap verebilir nitelikte olmalıdır. Değişimin direnci ve anlaşmazlıkları beraberinde getirmesi bu sürecin doğasında yer almaktadır. Bu zorluklarla başa çıkmanın yolu değişime öncülük edecek kişilerin yeterli donanıma sahip olmasını sağlamaktır. Eğitim kurumlarında değişim sürecinin etkili bir şekilde yürütülmesinde okul liderleri kritik bir role sahiptir. Bu nedenle okul liderleri değişimin öncüsü olacak kişilere dönüştürülmek isteniyorsa yapılması gereken onları bu sürecin detayları konusunda bilgi sahibi yapmak ve bu sürece liderlik edebilmeleri için profesyonel/mesleki gelişimleri konusunda onları desteklemektedir.

Yazıya dair biz söz: Değişim kulağa hoş gelir. Değişmek her şey olmak, her rüzgâra yelken açmak değildir. Değişmemesi gerekenler de var: Ahlak, güven, istikamet, duruş, merhamet…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.