Bir Karakter İle Ayağa Kalkan Bir Kent

Sabri Öztürk
20.06. 1984 tarihinde Kastamonu’da doğdu. Anadolu’da açılan ilk lise olan Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin ardından Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden 2007 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Lisans eğitimi sırasında 3 yıl Selçuk Üniversitesi Televizyonu olan ÜNTV’de çalıştı. Mezuniyetinin ardından İhlas Haber Ajansı Kastamonu Temsilciliği, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Basın Danışmanı görevlerinde bulundu. Büro Memur-Sen ve Çelik-İş sendikalarında basın danışmanlığı görevlerinde de bulunan Öztürk, TBMM’de Milletvekili Danışmanı olarak çalışmaktadır. Öztürk, evli ve iki çocuk babasıdır.
07.12.2020
1.304
A+
A-

Bir Karakter İle Ayağa Kalkan Bir Kent

İşten eve geldiğimiz zaman birçoğumuzun yaptığı elimize kumandayı alıp ekran karşısında geçmektir. Televizyonu açıp kanalları gezdiğimizde muhtemelen çoğu kanalda karşımıza çıkan program dizilerdir.

Diziler, ülkemizde ayrı bir sektör haline gelmiş durumda. Her sezon neredeyse 50’den fazla yeni dizi, televizyonda yayına giriyor. Hemen hemen her gün kanalların hepsinde birden fazla dizi yer alıyor. Bu dizilerden kimisi tutup yayın hayatına devam ederken, kimileri ise reyting elde edemediği için kısa bir süre sonra veda ediyor ekranlara.

Türk dizileri, Orta Doğu, Balkanlar, Afrika, Orta Asya, Uzak Doğu, Güney Amerika gibi pek çok bölgede gösterilerek milyonlarca kişiye ulaşıyor. 150’ye yakın ülkeye ihraç ediliyor.2013 yılında 150 milyon dolar civarında olan Türk dizi ihracatı tutarı 500 milyon dolara çıkmış durumda.

Yayınlanan dizilerin en fazla izlenenlerin başını ise tarihi konu alan diziler çekiyor. Her ne kadar içerik yönünden eleştiri alsa da Muhteşem Yüzyıl dizisi milyonlarca kişi tarafından izlenerek neredeyse her hafta reyting rekoru kırdı. Muhteşem Yüzyıl’ın ardından Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamit gibi diziler girdi ekrana ve geniş kitlelere ulaştı.

Şimdi gelelim asıl meselemize.

Diriliş Ertuğrul dizisinin sona ermesinin ardından, dizinin devamı niteliğinde olan Kuruluş Osman girdi yayın hayatına özel bir kanalda. İşte tam da bu dizide bir karakter vardı ki bir kenti ayağa kaldırdı. O karakter Yavlak Arslan. Ayağa kalkan kent ise Kastamonu’ydu.

Peki neden? Çünkü 1211-1309 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde hüküm süren Anadolu Beylikleri‘nden biri olan Çobanoğulları Beyliği’nin Beyi  MuzaffereddinYavlak Arslan, hainlik yapan, düşmanlarla işbirliği içinde olan, kumpas kuran bir bey olarak gösteriliyordu.

Bu duruma ilk tepkilerden biri Çobanoğulları ve MuzaffereddinYavlak Arslan ile ulusal ve uluslararası bilimsel araştırma yapan bilim insanlarından biri olan Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Cevdet Yakupoğlu’ndan geldi.

Çobanoğulları’nın son hükümdarı Yavlak Arslan ile ilgili dizide anlatılanların gerçeği yansıtmadığı belirten Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, “Anadolu Türk tarihindeki varlığı, dönem kaynaklarıyla sabit olan ve en az Ertuğrul Gazi kadar önemli hizmetleri bulunan Yavlak Arslan hakkında dizide keyfi bir kurgunun uygulanması asla kabul edilemez. Yavlak Arslan, Moğollarla işbirliği yapan ve Osman’la Moğolların arasını açan kötü karakterler olarak sunulmaktadır.Bu bilgilerin hangi tarihî kaynaklardan alınmış olduğu doğrusu merak konusudur. Yavlak Arslan, Çobanoğulları Beyliği’ni Selçuklulara bağlı olarak uzun yıllar başarı ile idare etmiştir. Türk tarihinde gerçekten yaşamış, tarihî kaynaklarda haklarında malumat bulunan şahsiyetlerimiz hakkında, dizilerde gerçek dışı bilgi ve görsel malzemenin kullanılması asla kabul edilemez. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında Anadolu’da yaşamış, faaliyet göstermiş devlet adamlarımız, bilginlerimiz, şairlerimiz, mutasavvıflarımız hepimizin ortak millî- tarihî değerleridir. Bunlar arasında ayrım yapmak, içlerinden birini yükseltmek ve yüceltmek uğruna diğerlerini hain ilan etmek, hiçbir tarihî bilgiyle, vicdani ve ahlaki tutumla bağdaşmaz.” diyerek açıklama yaptı. Tabi bu, açıklamanın belli bir bölümü.

Prof. Dr. Yakupoğlu’nun ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Milletvekilleri, belediye başkanları sivil toplum kuruluşlarının liderleri, gazeteciler ve daha birçok kişi konuyla ilgili açıklama yaparak Yavlak Arslan’a sahip çıktı. Kastamonu ve çevresinde hüküm süren ÇobanoğullarıBeyliği’ninkaralanmasına, her dönem daima devletine ve milletine bağlı kalan, Çanakkale’de en fazla şehit veren iller arasında yer alan evliyalar şehri Kastamonu adının lekelenmesine karşı çıktı.

Daha önce İçişleri Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı gibi devletin üst kademelerinde görev alan Murat Başesgioğlu da tartışmaların sürdüğü anda Atabey MuzaffereddinYavlak Aslan Bey tarafından 1273 yılında yaptırılan, Kastamonu’nun bilinen en eski camisi AtabeygaziCamii’de Cuma namazını kılarak diziye göndermede bulundu.

Caminin önünde fotoğraf çektirerek sosyal medyasında açıklamalarda bulunan Başesgioğlu, “Türk İslam tarihine damga vurmuş, Uç Beylerbeyiyken Osmanlı Obasına yol vererek,yardım ederek bir cihan imparatorluğu kurulmasına katkı vermiştir. Şanlı bir maziye sahip bölgemizin fatihi bir Uç beyliğinin bu mazisinin lekelenmesine gönlümüz asla razı değildir. Vesselam.” diyerek tepkisini ortaya koydu.

Tabi bunlarla da sınırlı kalmadı tepkiler. Sosyal medya mecralarında bir araya gelen binlerce kişi paylaşımlarda bulunarak gündemde tuttu konuyu.

Ve sonunda tepkiler karşısında dizinin yapımcısı açıklama yapmak zorunda kaldı. Dizinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ,  “Başta Kastamonulular olmak üzere bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan seyircilerimize dizimizin ilerleyen bölümlerini takip etmelerini ve Yavlak Arslan ile Osman Bey’in arasında geçecek olayların ardından bu konudaki fikirlerinin tamamen değişeceğini söylemeyi borç biliyorum. İlerleyen bölümlerde Yavlak Arslan tarihteki gibi bir kahramana dönüşecektir.” diyerek su serpti gönüllere.

Gerçi benim de takip ettiğim 35’inci bölüme kadar bir değişiklik olmadı. Hatta 35’inci bölümde Yavlak Arslan, Osman Gazi’nin ağabeyi Gündüz Bey ve amcası Dündar Beyi Bizans tekfurunun adeta kollarına attı. 36’ıncı bölümde de Kastamonuluların tepkisini dindirecek, Yavlak Arslan’ı gerçek kimliğine büründürecek bir durum olmadı.

Bakalım ilerleyen bölümlerde neler olacak. Çobanoğulları Beyi, BeylerbeyiYavlak Arslan gerçek kimliğine bürünecek mi?

Diyebileceğim son söz şu. Lütfen tarihimize sahip çıkalım. Tarihi anlatırken gerçeklerden şaşmayalım. Hayal ürünü olmayan yaşanmışlıkları, tarihi kişilikleri aslından çıkarmayalım.Daha fazla izlensin diye, reyting uğruna ecdadımızı entrikalara kurban vermeyelim.

Selametle. Allah’a emanet olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
16 Kasım 2020
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.