Yunus Emre ve Simülasyon

Harun Doğukan
1984’te Kahramanmaraş’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 2002-2006 yılları arasın Ankara Gazi üniversitesi Türkçe öğretmenliği bölümünü okudu. Yüksek lisansını Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesinde tamamladı. Çeşitli illerde Türkçe öğretmenliği yaptı. Şu an Kahramanmaraş’ta Okul Müdürü olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
08.04.2022
660
A+
A-
Yunus Emre ve Simülasyon

وَمَاهٰذِهِالْحَيٰوةُالدُّنْيَٓااِلَّالَهْوٌوَلَعِبٌؕ وَاِنَّالدَّارَالْاٰخِرَةَلَهِيَالْحَيَوَانُۘلَوْكَانُوايَعْلَمُونَ(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! Ankebût Suresi – 64

“Bilirim seni yalan dünyasın, evliyaları alan dünyasın”  Yalan: gerçek olmayan, asılsız, uydurma” (TDK)

Bir sümülasyonla uyanıyoruz her sabah. Cüz’i irademizle çizdiğimiz kaderin denizinde oradan oraya sürüklüyor bizi dalgalar. Ufuk, perspektifin bile dışında, daha çok dalga lazım. Külli iradeye sığınıp onarıyoruz gemimizi. Yazgıdan ötesi yok yaşayabileceğimiz. Bize yazılan kadar evlat sahibi, mülk sahibi, hüzün veya mutluluk sahibiyiz veya kölesiyiz. Cüz’i irademiz sahiplikle köle arasındaki seçimi yapmak veya neye köle olacağımızı seçmek. Aşağılardan aşağısı veya meleklerden yücesi tercihi bize bırakılmış.

Biz bilimle dini ayırmadan yıllar öncesinin talebesi Yunus Emre, Bizim Yunus. Günümüzün üniversite mezunu ve icazetini alan bir profesör. Beşeri bilimlere sonuna kadar vakıf bir hoca. “Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun” deyip Adem’e ruh üflenen günü özleyip ırmağın denize koşması gibi an be an o günü özleyen insan.

Yunus Emre’nin beşeri bilimleri de çok iyi bildiğini anımsatmamdan kasıt “Yunus Emre der ki dünya yalandır” ifadelerini sık sık görmemizin sebebinin şairimizin bir şeylerin farkına vardığıdır. Evet, bahsettiğimiz şair Fuzuli’nin bahsettiği “Aldanma şair sözü elbet yalandır” dediğimiz şairlerden değil, bir mürid, bir müderris; kalbi ve beşeri ilimleri hıfzeden bir insan.

Zamandan ve mekandan münezzeh Allah; ancak saniyerle yaşayan ve mekanlarda hapsolan bizler. Acaba bu hapishane Platon’un alegorisinde “ Bir mağara düşün dostum…” diye başlayıp  insanların bir mağarada yüzleri mağaranın kapısına dönük bir şekilde ellerinden, ayaklarından ve boyunlarından zincirlenmiş halde olduğu, hiçbir şekilde hareket edemeyip karşılarındaki duvar dışında hiçbir şeyi görememeleri ve yansıyan gölgeleri gerçekten müteşekkil zannetmelerindeki mağara gibi bir hapishane mi? İşte tam bu noktada düşünmeden edemiyor insan: Acaba ervah-ı ezelden dünyaya sürgün gelirken hapsolduğumuz şey bir cesetin mekanı mı? Her şey yaşandı bitti de biz neler yaşadığımızı şu hayal olarak mı yaşıyoruz?

Dur dostum dur, yargılama hemen. Platon’un mağarasından da çıkanın ilk başta gözleri yanmıştı, geç idrak etmişti gerçek görüntüleri. Sonra mağaraya dönüp gerçekleri arkadaşlarına anlattığında ona deli gözüyle bakmışlardı. Dur hemen meczup yerine koyma beni. Şöyle bir yaslan geriye; geçen yıllarını düşün, kaybettiklerini düşün, biraz da biriktirdiklerini, ibadet ve sadakaların dışında yaptıklarını düşünün. Hemen bitti değil mi? Acıyor değil mi gözlerin?

Belki birazdan belki de azıcık daha birazdan Matrix filminde olduğu gibi çekecekler kabloyu bedeninden. Sağ veya sol elde bekleyen bir defter karşılayacak seni. Az sonra “şeytan sizin apaçık düşmanınızdır demedim mi” diyecek Rahman’ın sesi. Neden terk etmedim kıyl-u kali diye dövüneceksin hemen benim gibi ya da elest-ü bi-Rabbiküm sorusuna en önce sen cevap vereceksin. Bilemem gönül amelini, kendi amelimden başkasını da bilmek istemem. Konu bu değil, konu dünya. Süleyman tahtını viran eden dünya, çarhları bozan dünya.

Bilmem kaç milyon ışık yılı uzaklıktaki bilmem ne yıldızına gitmek imkansız gözüyle bakarsan açıklayamazsın anlayamazsın Miracı, bilimin kara delikleri açıklayamadığı gibi. Çürük diş gibi sızlayan aklından kurtul önce. Aklınla düşünürsen sığdıramazsın hiçbir mahlukatı aklına, bunca günahlarımıza rağmen yağmur yağdıran Allah’ın Rahman sıfatının tecellisini anlayamazsın.

Neyin kölesi neyin sahibisin önce ona karar ver ya da kimin kulusun? Konuşma öyle hemen ezberden, kimin kulusun? Etten kafesli bu bedeni ne zaman terk edeceksin; ölmeden önce mi öldükten sonra mı? Eşref-i mahluk olduğunu ne zaman hatırlayacaksın?

Hadi zamandan ve mekandan azad olma vakti. Acıyacak belki gözlerin ama alışınca sen de gerçekten hak vereceksin Bizim Yunus’a. Miracın kutlu olsun şimdiden.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
14 Haziran 2023
22 Aralık 2022
9 Aralık 2022
15 Temmuz 2022
18 Ocak 2023
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.