İzindeyiz Öğretmenim!

26.11.2020
1.425
A+
A-

İzindeyiz Öğretmenim!

İnsanlığa yön veren, onu değiştirip dönüştüren, insanı insan eden en önemli süreç eğitimdir.

İnsanlık tarihi boyunca, toplumlarda büyük değişime ve dönüşüme imza atan nice önderler, liderler vardır. Bu yazı dizimizde özellikle eğitim alanında insanların hayatında derin izler bırakıp tarihe mâlolmuş şahsiyetlerden ve onları başarıya götüren saiklerden bahsedeceğiz. Toplumları bıraktığı izle yönlendiren eğitimcilerin izini takip etmek, onları örnek almak için.

İzindeyiz öğretmenim! serimizin hemen başında, insanlığın tartışmasız ve rakipsiz en büyük önder ve rehberleri olan, bu iş için özel seçilmiş ve yetiştirilmiş olan [1] peygamberlerin, bıraktığı izleri takip ederek başlamak zannederim yerinde bir adım olacaktır.

Evet, peygamberler insanlığa iyi ve güzel olan her şeyi gösteren, insanı eğitip bilmediklerini öğreten, gönülleri fethedip, dönüştüren birer inkılapçı, öğretmen, takip edilen rehber ve öncülerdir.

Allah’a ilk muhatap olduğunda, “Oku”mayı ilk emir olarak alan, “ Ben Muallim  olarak gönderildim” diyerek, asıl işinin eğitim olduğunu vurgulayan, “ Beni Rabbim terbiye etti/eğitti, ne de güzel terbiye etti”[1] diyerek, peygamberlerin ilahi vahiy yoluyla eğitime hazırlandığını ifade eden peygamber efendimizin, çocukluktan başlayarak, gençliğinde devam edip, ilahi vahye muhatap olmasıyla zirveye ulaşan, insanlığın kurtuluşu için verdiği mücadele son nefesine kadar fasılasız devam etmiştir. İlk insan ve ilk peygamberden başlayarak, son peygambere gelinceye kadar devam eden bu süreç, kıyamete kadar iz bırakanların yolunda yürüyenlerle devam edecektir. Bize düşen bu izleri takip etmek ve bizden sonra gelecek olanlara takip edebilmeleri için iz bırakmaktır.

Peygamberlik görevinden önce gençlik döneminde, El- Emin unvanıyla gönüllere taht kuran genç Muhammed, evlatlığı Zeyd b. Harise ve Hz. Ali’nin yetişmesinde bizzat gösterdiği tavır, kıyamete kadar tüm eğitimcilere güzel örnek olarak yeterli olacak özelliktedir. Ancak bu iki örnekle konuyu sınırlandırmak, peygamber efendimizin son nefesine kadar devam eden ve nefes kesen büyük mücadelesine ve büyüleyici örneklere haksızlık olurdu. Mekke’nin gençlerinin sahip oldukları tüm imkanları göz ardı ederek, ailesi dahil her şeyi karşısına alıp, onları Muhammed’ül Emin’e bağlayan en önemli etken gönül bağıydı. Yani Hz. Muhammet o gençlerin önce gönlünü, hiç bir gücün koparamayacağı bir sevgiyle kendine bağlamıştı. Çünkü eğitim işi her şeyden önce gönül işiydi. Sevgi olmadan hiç bir yol kat edilemez, başka hiçbir mesele çözülemedi. Bunu en iyi O (sav) biliyordu. Çünkü O’na bu gerçeği, insanı “sevgi, yakın ilgi ve alâkadan (Alâk)” yarattığını ferman eyleyen, Rabbi söylüyordu. “Allah’ın lütfuyla sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve sert davransaydın, onlar etrafından dağılır giderlerdi.[2] Yani sen peygambersin diye kimse, senin kahrını çekmezdi. 

Öğretmenim ! Peygamberin bile kahrını çekmeyen senin, benim kahrımı ne diye çeksin. Unutma ki “yakın ilgi ve sevgiyle” açılmayacak hiç bir gönül kapısı yoktur. 

İnsanlığın özellikle gençliğin gönlünü fethedip, onlarla arasında hiç bir güç tarafından koparılamayacak bir bağ kuran, bize takip etmemiz için iz bırakan en büyük rehber ve örnek olan peygamberlerin izine sahip çıkmak, öğretmen olarak bizlere düşer. Çünkü onlar insanı eğitip şekillendirme konusunda,  insanlığa, özel olarak seçilip, eğitilip gönderilmiş elçilerdir. 

Peygamberleri, uçan, kaçan, mucizeleriyle aciz bırakan olağanüstü varlıklar olarak değil, yeryüzünde kendilerini; birer eş, arkadaş, dost, baba, evlat, kardeş, rehber, önder ve öğretmen olarak takip edebilelim diye iz bırakan, seçilmiş güzel örnekler olarak görüp, takip edelim.

Bu güzelliklere sahip çıkarak, büyük başarılara imza atan işin erbabı/üstadı olan şahsiyetleri araştırıp,  başarılarının sırrını öğrenip örnek alalım.

Gelecek yazımızda onlardan güzel örneklerle devam edeceğiz.

Selam ve dua ile…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.