Plastik Eğitim

23.06.2021
618
A+
A-
Plastik Eğitim

Ülke olarak genç nüfusumuz, kimi ülkelerin nüfusunu aşan öğrenci sayımız, bir milyonu aşkın  eğitim ordumuz bir o kadar imkan ve kabiliyetlerimiz ile çıtayı daha üstlere, ülkemizi daha üst liglere taşımakta neden zorlandığımızı sorgulamıştım bir önceki yazımda. Bu sorgulama çok önemli olduğu için sorgulamalarıma bu yazımda da devam edeceğim. 

Atatürk ülkemizin bütün yıkımlarını, buhranlı günlerini görmüş ve bunun sonucunda şöyle demişti:” Eğitimdir ki bir milleti ya özgür bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder”. Bu çok net. Baştan bunu kabullenmeliyiz ki bu böyledir. Eğitim her şey demektir. Bütün dertlerimizin uzun vadeli dermanı eğitimdedir. Günü kurtaran mucize çözümler yoktur, geleceği kurtaran hedefler vardır eğitimin içinde. İnsan gücü ise tamam, kaynak ise tamam, teori ise tamam, her şey tastamam. Madem o zaman tekrar soruyorum, “ Neden böyle?!” Gelelim nedenlerine:

Adı bile acayip bir kavram vardı “Pedagojik Formasyon” Böyle afili yabancı kelimeler kullanılınca bir kavram çok derin mi oluyor bilmiyorum ancak adı bile bir garip. Öğretmenlik mezunu olmayan kimi bölümler bu sertifikayı alarak öğretmen olarak atansın diye çıkarılmış günü kurtaran bir çözüm değil günün bir  sorunuydu. ALES veya başkaca bir sınav ya da kriter esas alınıyordu bazen. Bazen de bunların hiçbirisine gerek olmadan parası neyse yatırıp bu sertifikanın gereği olan neyse yapılıp sonra da sınava girip eğitimci olunuyordu. Bunun sonucunda MEB’ in kapısında atanmayı bekleyen ve umutları kırılmış binlerce aday birikti. Eğitim bu kadar ciddi bir konu iken bir sertifika ile geçiştirildi. Herkesin emeği kıymetlidir ancak eğitimci olacak insanlar için eğitim dersleri alan bilgisinden daha önemsiz değildir hatta kimi yerde belki daha da önemlidir. Bakanlık bu uygulamayı yakın zamanda ancak kaldırabildi şimdilik başka yol ve yöntemlerle devam edilecek. Hayırlısı bakalım.

Neden böyle, neden böyle diye düşündüğümde geldim en önemli nedene. Biz öğrencileri hayata değil sınava hazırlıyoruz. Eğitim kurumları olarak gerçek eğitim yerine test robotu yetiştiren plastik eğitim veriyoruz. Öğrenciyi hayata hazırlayan, ona iyiliği, saygıyı, sevgiyi, güzel davranışları aşılayan, sanatı, sporu, beceriyi, bilgiyi kazandıran gerçek eğitime değil; yirmi otuz kırk, … soruda en yüksek net yaptırmayı vadeden plastik eğitime odaklanmış durumdayız. Çünkü öğrencinin velinin, idarenin, il milli eğitimlerin, bakanlığın beklentisi böyle. Sayısal sonuç görmek insanları mutlu ediyor. Bir okul LGS de kaç net ortalaması yapmış, kaç öğrenciyi Fen lisesine yollamış, kaç öğrenci üniversite sınavını kazanmış ilgilenilen konu bu. Bu ise eğitim değil. Bu haliyle okullar gerçek misyonundan uzaklaşmış dershane ve kurslara dönmüş durumda. Okulların gerçek misyonu sanat, kültür, bilgi, beceri, spor, davranış, ahlak ve kişilik yönü ile donanmış ülkesi milleti için hedefleri olan, bu hedeflere inan ve emin adımlarla yürüyen insanlar yetiştirmektir. Bu durumda bir öğrenci herhangi bir okuldan mezun olunca beş şıktan doğru bir tanesini arayan, sınav için ezberlediği bilgileri de sınavdan sonra unutan, verimli zamanlarını kendini geliştirmeye değil okul sıralarında test çözmeye ayırmış, kitaplardan, sanattan, spordan uzak kalmış ve hayatın zorluklarına karşı donanımı eksik vaziyette hayata atılıyor. Bu yüzden bırakalım sınava hazırlık işini öğrencinin kendisi, okuldaki kurslar ya da özel kurslar yapsın okullarımızda yeniden öğrencileri yetiştirmeye, hayata hazırlamaya, onları kültür, bilgi, beceri, sanat, spor, davranış yönlerinden geliştirmeye ve gerçek eğitimi yerleştirmeye çalışalım. Kaybederiz aksi halde; gençleri ve geleceği..

Bir sonraki yazımda da bu konuya devam edeceğim ve tamamlayacağım. Sağlık ve sevgiyle kalın..

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.