Gençliğin Sorunları Çeşitlenirken, Bu Sorunları Kim Çözecek?

İsmail Akbıyık
21-07-1977 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdum. Aslen Çankırı-Ilgazlı'yım. İlk ve orta öğrenimimi Bitlis ve Karabük'te liseyi Çankırı -Çerkes'te 19 Mayıs Lisesinde bitirdim. Lisans ve tezli yüksek lisansı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaptım. Meslek yaşamıma Konya ili Kulu ilçesinde öğretmen olarak başladım. Ankara'da çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptım daha sonra Çalışma Bakanlığına bağlı CASGEM başkanlığı yaptım. Şu an Çalışma Genel Müdürlüğünde kariyer uzman olarak görev yapmaktayım. Çeşitli STK larda kuruculuk ve yöneticilik yapmaktayım. İngilizce ,orta düzeyde Almanca ve Osmanlıca bilmekteyim. Evli ve iki çocuk sahibiyim.
11.10.2022
401
A+
A-

Gençlik insanın bedenen ve zihinsel olarak en güçlü ve zirvede olduğu dönem olarak adlandırılır. Yaşamın en değerli evresi olarak kabul görür.

Günümüzde farklı yaş grupları gençlik evresi olarak tanımlanmaktadır. Önceki on yıllarda 18-30 arası olarak gençlik evresi olarak görülürken, son zamanlarda insan ömrünün uzaması nedeniyle bu evrenin 18-40 olarak kabul gördüğünü belirtelim.

Ülkelerin en önemli zenginlik kaynağı olarak gençlik görülmekte, bu gücün öneminin son yıllarda daha da artmış olduğu gözlenmektedir.

Ülkelerin kalkınmasında en önemli iş gücünün gençler olduğu tartışılmazdır. Bir ülke gençliğine sahip çıktığı müddetçe geleceğine güvenle bakabilir.

Toplum liderleri gençliğin sosyal yapı olarak öncelemesi gerektiğini, doğru yönlendirildiğinde bunun ne kadar büyük güç olduğunu bilirler ve bununda farkındadırlar.

Türkiye genç nüfusu yüksek bir ülke olarak dünyada ön plana çıkmaktadır. Bu durum, ülke için büyük avantaj sağlamakla beraber, gençliğin önemli sorunları ve sorunların çözümünün de büyük ehemmiyet kazanmaktadır.

Ülkemizde yapılan alan araştırmalarına göre gençliğin sorunları aşağıdaki başlıklarda gruplandırılabilir:

İşsizlik sorunu ciddiyetini koruyor.

Gençler çalışmak istediklerini ancak kendi yetenek ve yapmak istedikleri işleri bulamadıklarını bunun da gelecekle ilgili umutlarını her geçen gün ertelemek zorunda kaldıklarını belirtmektedirler. Hayallerinin suya düştüğünde de yaşama küstüklerini ifade etmektedirler.

Eğitimli işsizler ordusu büyüyor.

Gençler istedikleri ve yeteneklerine uygun bir eğitim alamamaktan yakınmaktadırlar. Eğitim sistemindeki plansızlıklardan ötürü, istemeyerek okumak zorunda kaldıkları bölümlerden mezun olup, mutsuz olarak iş piyasasına atıldıkları bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.

Ekonomik felç gençleri vuruyor.

Pandemi sonrası dünyada görülen ekonomik durgunluk, Rusya-Ukrayna savaşı sonucu ortaya çıkan enerji krizleri doğal olarak Türkiye ekonomi sinide olumsuz etkilemektedir. Zaten sorunlu olan ekonomik veriler gittikçe daha da zor bir hal alması, gençlerin iş hayatında başarılı olmalarını engellediği gibi, üretkenliklerini olumsuz etkilemektedir.

Madde bağımlılığı ve ahlaki buhran geleceğimizi tehdit ediyor.

Son yıllarda aradığını bulamayan hayallerini gerçekleştiremeyen bir çıkış yolu arayan gençler uyuşturucu satıcılarının arayıp da bulamadıkları müşterileri haline getirmiştir.

Öte yandan cinsiyet eşitliği kavramı ile cinsiyetsizliği yaygınlaştırmak isteyen gruplar içinde gençlik hedef alınmaktadır.

Madde bağımlılığı, gençleri ruhen ve ekonomik olarak çökertmekte, mutsuz bir kitle oluşmaya başlamaktadır. Bu durum ciddiye alınması ve çözüm üretilmesi gereken bir sorundur.

Gençliğin ruhsal sağlamlığının korunması ciddi bir sorundur. Başka bir yazımızda bu konuyu kapsamlı olarak alacağız.

Teknolojik bağımlılık zihinleri köreltiyor.

Teknolojinin baş döndürücü evrimi gençler içinde büyük bir sorunun başlangıcı olmuştur. Özellikle sosyal medya kullanımının artması saatlerce telefon veya bilgisayarda vakit geçirilmesi zihinsel ve sosyal çöküntünün zeminini hazırlamaktadırlar sosyal bir gençliğe doğru giden bir toplumsal ilişki bozukluğu sorunu ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Bölgesel dezavantajları aşmak lazım

Gençler bulundukları bölgenin yapısının hayallerine ulaşmada etkili olduğunu dezavantajlı bölgelerde bulunanlar kendilerini engellenmiş olarak görmektedirler. Umutsuzluğa doğru giden bir yaşam döngüsünü oluşturmaktadırlar. Bunu yöneticilerin ciddiyetle ele almalar gereklidir.

Katılımcı demokrasi için “Katılım eksikliği” problemi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Gençlerin demokratik mekanizmalara dahil olan kendileri ile ilgili süreçlerde söz sahibi olmak istediklerini ancak imkan sunulmadığını belirtmişlerdir. Siyaset, STK, Ticaret ve Borsa Odaları yönetimlerinde katılımcı olmak istediklerini ve söz sahibi olarak etkin olma taleplerinin engellerle sonuçsuz bırakıldıkları o ifade etmişlerdir.

Sonuç: Gençlik Nereye Koşturuluyor?

Gençlerin en temel sorunları işsizlik, kaliteli eğitim, ekonomi, madde ve teknoloji bağımlılığı, demokratik ortamlarda yetersiz temsiliyet, hayattan umduklarını bulamama sonucu bağımlılık gibi istenmeyen sonuçlara itildikleri tespit edilmiştir.

Bunlar birbirleri ile ilişkili olduğundan çözümlerinde bütüncül bir bakışla ele alınmalı diye düşünmekteyiz.

Yeni bir yazımızda buluşmak dileğiyle…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.