Türkiye ‘de Çalışan Gençlik ve Avrupa Özelinde Değerlendirme

İsmail Akbıyık
21-07-1977 yılında İstanbul Üsküdar'da doğdum. Aslen Çankırı-Ilgazlı'yım. İlk ve orta öğrenimimi Bitlis ve Karabük'te liseyi Çankırı -Çerkes'te 19 Mayıs Lisesinde bitirdim. Lisans ve tezli yüksek lisansı Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinde yaptım. Meslek yaşamıma Konya ili Kulu ilçesinde öğretmen olarak başladım. Ankara'da çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptım daha sonra Çalışma Bakanlığına bağlı CASGEM başkanlığı yaptım. Şu an Çalışma Genel Müdürlüğünde kariyer uzman olarak görev yapmaktayım. Çeşitli STK larda kuruculuk ve yöneticilik yapmaktayım. İngilizce ,orta düzeyde Almanca ve Osmanlıca bilmekteyim. Evli ve iki çocuk sahibiyim.
09.02.2023
778
A+
A-

Dünyada genç nüfusu olarak 18-30 yaş aralığı kabul edilmektedir Bazı literatürde bu 35 yaşa kadar da yükseltilebilmektedir.

İnsanoğlu ‘nun biyolojik ve fizyolojik olarak en zinde olduğu bu dönemin aslında üretim için de birşeyler yapma heyecanında en yoğun olduğu dönem olarak bilinmelidir. Bu dönemin avantajları olmakla birlikte dezavantajları da vardır. Örneğin orta yaş (40-65) grubunun tecrübe ve deneyimi gençlerde eksiktir.

Gençlik dönemi gençlerin bir kısmı için yetişme ve eğitim dönemi olurken bir kısmı içinde maddi yoksunluk nedeni ile çalışma hayatına erken başlama dönemi olmaktadır

Çalışan gençlik olarak adlandırdığımız bu kesimin sorunlarını erdemli yöneticiler akademisi (EYAD) derneği bir proje hazırlayarak gündeme getirmiştir.

EYAD AB Ulusal Ajanstan destek alarak OSB lere çalışan gençliğin sorunlarına yönelik politika belgesi hazırlamıştır.

Calışan gençlerde; ilk olarak toplumla uyum problemlerinin varolduğu ve bu sorunların ortadan kaldırılması için bir çalışmanın yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Aile yapısı, anne baba çocuk ilişkileri, ailenin sosyal ekonomik düzeyi, televizyon ve internet gibi etkenlerden biri yada birkaçının farklı toplumların farklı sosyo-kulturel çevrelerin gençler üzerinde fizyolojik, psikolojik-toplumsal açıdan bir takım uyum ve davranış bozukluğuna neden olduğu bir gerçektir.

Avrupa da Almanya Fransa ve Hollanda ülkelerinde incelemelerde bulunulmuş burada da toplumsal uyum konusunda özellikle aile bağları noktasında sorunlar gözlemlenmektedir. Bu ülkelerde 18yasindan itibaren gençlerin bireyselleşmesi ve artık kendi karaları ile baş başa kaldıklarından aile ile ilişkileri de zayıflamış olmaktadır. Türkiye’de hala aile bağları etkisini sürdürmektedir. Bu da dayanışma ve iş birliğinde olumlu yönde etkilemektedir.

Ailelerin Sosyo- ekonomik durumlarının olumsuz etkisi Türkiye’de daha çok hissedilmektedir. İnternet vb. sosyal medya araçları da gençlerin kendi içlerine kapanmalarına ve asosyal dediğimiz bir davranış geliştirmelerine yol açmaktadır.

Aile nin sahip olduğu Sosyo- ekonomik düzey eve ebeveynlerin ruh sağlığını etkilediği gibi aile içi ilişkileri sonuç olarak da genclerin kişiliğini ve ruh halini etkilerken, çocukların genellikle beslenmeleri yetersiz, sağlık durumları olumsuz toplumsal açıdan arkadaşlarının psikolojik açıdan ise kendilerini  içe dönük oldukları belirtilmektedir (Müjdat;2006).

Organize sanayii bölgeleri (OSB) lerde çalışan gençlerin bağımlılıkla ilgili sorunları giderek artış gostermektedir. Madde bağımlılığı internet bağımlılığı alkol ve sigara bağımlılığı çalışan gençlerde ortaya çıkan ciddi sorunlardır. Bu konuda OSB’lerde kurulacak merkezlerde bu konularda ciddi çalışmaları olan uzmanların istihdam edilmesi ile gençler yakından takip edilerek bu sorunlar bertaraf edilebilir

Avrupa ülkelerinde (Almanya, Fransa ve Hollanda) çalışan gençlerde madde bağımlılığı önemli sorun teşkil etmektedir. İlginçtir ki Hollanda’da uyuşturucu etkisi yapan maddelerin kullanımın serbest bırakılması da ayrı bir tartışma konusudur. Başkent Amsterdam’da uyuşturucu maddelerin satıldığı ve kullanıldığı kafelerin açılması insanın biyolojik ve fizyolojik gelişimi açısından diğer ülkelerinde tehdit etmektedir. Sosyal medya bağımlılığında bu ülkelerdeki gençleri olumsuz etkileyen bir bağımlılık konusudur.

Calışan gençlerin eğitim taleplerinin karşılanması da onemlidir onların istedikleri eğitimi görebilecekleri ortam ve imkanlar devlet tarafından sağlanmalıdır. Çoğu ilköğretim veya meslek lisesi çıkışlı yada terk olan eğitim düzeyleri tamamlanmalı ve daha üst öğrenim görecekleri fırsatlar oluşturulmalı bu yapılırken de tabiiki çalışma ve üretim süreçleri olumsuz etkilenmemesi dur.

Avrupa’da özellikle Almanya’daki eğitim sistemi ara eleman için oluşturduğu eğitim yapısı ve uzmanlaşma sistemi gençlere fırsatlar doğurmakta ve onların gelişimi için her türlü imkânı sunmaktadır. Yetişmek isteyenler için her türlü yapıda oluşturulmaktadır. Teknik süreçlerle akademik süreçler birbirini olumsuz etkilemeyecek şekilde yapılandırılmıştır.

Sonuc olarak çalışan gençlerde toplumsal uyum sorunları, aile yapılarındaki ilişki sistemleri ve bağımlılık öne çıkan sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır

Eğitim için oluşturulacak her türlü olumlu girişim fırsat maliyetinide gençlerin lehine çevireceği düşünülmektedir

Avrupa ülkeleri ile Türkiye karşılaştırıldığında madde ve sosyal medya bağımlılığının ortak sorun olduğu saptanmaktadır. Buna karşın eğitim fırsatları olarak Avrupa ülkelerinde çalışan gençlerin daha şanslı oldukları söylenebilecek gibi aile yapılarına bakıldığında Türkiye bin daha şanslı olduğu zaman geçtikçe aile yapıları ve dayanışmanın zayıflar gibi olduğu soylensede bu gücünün devam ettiği avantaj olarak görülmektedir.

Çalışan gençlerimize bu sorunları ile mücadele edecekleri ortamların ve yardımı yapacak merkezlerin oluşturulması gereklidir bu çalışmalar ada vakit geçirmeden başlanmalıdır.

Yeni bir yazımızda buluşmak dileğiyle.

                                                         İsmail AKBIYIK

Kaynakça

1-Müjdat,A.(2006). Ergenlikte toplumsal uyum farkları . Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

2-Sarikaya,M.(2015).14-18 yaş arası ergenlerin benlik saygısı ve psikolojik duyarlılık düzeyleri arasında ki ilişki (Yüksek lisans tezi ,İstanbul Bilim Üniversitesi ,Sosyal Bilimler Enstitüsü ).

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.