Kudüs’ün şairi Mehmet Akif İnan
Büyük Türkiye’nin inşacılarından olan Mehmet Akif İnan, bir ramazan gecesinde, 6 Ocak 2000 tarihinde aramızdan ayrılarak ebediyete irtihal etmişti.
“Kim Demiş Her Şeyin Bitişi Ölüm, Destanlar Yayılır Mezarımızdan” dizeleri ile kutsal davamızın çilesini çeken Mehmet Akif İnan “7 güzel adamdan” biridir.
1940 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelen Mehmet Akif İnan vefat edinceye kadar geçirdiği altmış yıllık ömründe sadece şiirleriyle, fikirleriyle değil, aynı zamanda aksiyoner bir lider olarak hepimize hep örnek olmaya devam etmektedir.
Mehmet Akif İnan; aşk ile yoğrulmuş, şiirle kanatlanmış, derviş sabrı ile kök salmış bir şairdir.
Mehmet Akif İnan; kökü ezele, dalları ebede uzanan bir misyonu bizlere miras bırakan bir bilgedir.
Mehmet Akif İnan; ‘Benim misyonum adam yetiştirmektir’ diyen bir öğretmendir.
Mehmet Akif İnan; medeniyetimizin ve coğrafyamızın kodlarının peşinden koşan mütefekkirdir.
Mehmet Akif İnan; esarete isyan eden, milletiyle ağlayan, milletiyle gülen, dava ve eylem insanıdır.
Mehmet Akif İnan, hayatı boyunca tüm bu yaptıkları ile medeniyetimizin yeniden inşası için, Nurettin Topçu’nun ifadesiyle; yaşama zevkini bir kenara bırakıp, yaşatma aşkına gönül veren bir neferdi…
Mücadelesini alanlara taşıdığı Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu ve konfederasyonu olan Memur-Sen, Mehmet Akif İnan’ın en büyük eseridir. Mehmet Akif İnan; sendikayı sadece memurların hak ve hukukunu savunan bir yapı olarak değil, milli bir diriliş hareketi, olarak tasavvur etmiştir.
Mehmet Akif İnanın şiir kitapları; Hicret, Tenha Sözler, Deneme İnceleme Kitapları olan; Edebiyat ve Medeniyet Üzerine, Yeni Türk Edebiyatı, Din ve Uygarlık, Cumhuriyet’ten Sonra Türk Şiiri, Edebiyat, Kültür ve Sanata Dair, Siyaset Kokan Yazılar, İslam Dünyası ve Ortadoğu, Söyleşiler, Aydınlar, Batı ve Biz isimli eserleri her birimizin kütüphanesinde başucu eserlerinden olmalıdır.
İlk sayısı Aralık 1976’da yayınlanan Mavera adlı aylık edebiyat dergisinin kurucuları arasında yer alan Mehmet Akif İnan’ın şiirleri katılaşmış yürekleri yumuşatacak güçtedir. Onun Mescid-i Aksa şiiri bütün İslam aleminin ruhuna hitap eden bir şiirdir.
“Mescid-i Aksa” şiiri dolayısıyla “Kudüs Şairi” olarak da anılan Mehmet Akif İnan şöyle diyor;
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
Bugün onun yetiştirdiği nesiller, onun duacısıdır. Onun dostları ve kardeşleri olarak bıraktığı mirası büyütüyoruz. Bir ömür boyunca devam eden uyanık kalabilme ve uyandırma çabasının peşinden koşuyoruz.
Toprak kuşatınca ten kafesini
Yeni bir günedir göçümüz bizim
Kalkarız rüyadan uyanır gibi…
Bu güzel dizelerin sahibi, Mehmet Akif İnan hepimizin kardeşi, abisi ve öğretmenidir.
Hepimizin öğretmeni, bil ki; sevdan gür bir sedayla yankılanıyor.
Gözün arkada kalmasın!
Mehmet Akif İnan’ı vefatının yıldönümünde rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Mücadelesini bir emanet olarak bilen ve bu topraklardan yeni Mehmet Akif İnanların çıkması için gayret içinde olanlara ne mutlu.